Kriz Meclis'te mi vapurda mı çözülür?

CHP geçen hafta “İntikal etmiş olan bakanlar ile ilgili fezlekelerin okunarak Genel Kurul’un bilgisine sunulması amacıyla...” diye devam eden sıkıcı mı sıkıcı bir metin yazarak Meclis’i 132 imzayla olağanüstü toplantıya çağırmıştı. Çoğunuzun ilgilenmediği bu dilekçe üzerine Meclis bugün saat 15.00’te toplanıp rüşvetle suçlanan 4 bakanın fezlekelerini görüşecek. Hemen sıkılıp yazıyı terk etmeyin. Konu, hem ağır dosyalar hem de Karaköy vapuruyla ilgili. POSTA okurları emin olsun, toplantının sağlıklı yürümesi gelecekteki huzurunuzun en kritik teminatlarından olabilir.

ŞİDDET SOKAĞA İNEBİLİR

Önce şu iki olaya bakalım: “Kadıköy- Kartal metrosunda Berkin Elvan için slogan atanlara iki kişi tabanca ve bıçak çekti. Saldırganlar hırpalanıp polise teslim edildi. Karaköy vapurunda dün rüşvet meselesiyle ilgili slogan atanlara küfür eden adam adamakıllı dayak yedi.” Metroda ve vapurda yaşananlar ürkütücü. Şiddet artık polisin ve provokatör terör örgütlerin tekelinden çıkıp sokağa inme eğiliminde. Sebebi tartışmasız demokratik rejimin işlememesi.

AKP EN AZ 230’LA GELMELİ

Yürütmenin yargı emrini dinlemediği, yasamanın yürütme denetiminde olduğu, basının bastırılmaya çalışıldığı ortamda muhalefet ne yapmalıydı? Çözüm için Karaköy vapurunu mu göstermeliydi? Milli iradenin çatısı altında sorunları tartışma girişimi makul görünüyor. Bugün Meclis’teki CHP’nin rüşvetle ilgili “Genel Görüşme” önerisinin tartışılacağı oturuma muhalefet 230’a yakın milletvekiliyle gelecek. AKP de kendisi adına ters bir karar aldırmama adına en az 230 milletvekiliyle gelmek zorunda. AKP’nin sıkıntısı bununla bitmiyor. Her ne kadar dosya 26 klasörden 11’e düşmüş olsa da Meclis’e tekrar gelmesinin anlamı şu: Hükümetin etkisiyle atanan yeni savcılar da ağır cezalar talep ediyor. Talep ediyor ki, ortada 4 fezleke var.

GEÇİŞTİRME İHTİMALİ KÖTÜ

İlk tartışma konusu şu: TBMM Başkanı Cemil Çiçek muhalefetin istediği gibi fezlekelerin tamamını kürsüden okutacak mı okutmayacak mı? Çiçek okutmaktan yana değil. Muhalefet “İçeriği bilmezsek dokunulmazlıklarla ilgili nasıl parmak kaldıracağız?” diye soruyor. Önce usul tartışması izleyeceksiniz. Ardından önerge sahibi CHP’den bir milletvekili 10 dakika, hükümeti temsilen bir bakan ve gruplar adına birer milletvekili 20’şer dakika konuşacak. Ardından Genel Görüşme önergesi açılıp açılmayacağı oylanacak. Başka bir merak konusu da Meclis TV’nin tartışmayı halka yayınlayıp yayınlamayacağı. Meclis’in bu işi bir ‘aç kapa’ ile geçiştirme ihtimaline karşı tekrarlamakta fayda var: Olay Meclis’te bile halkın önünde konuşulamazsa “Soyuldum” diye düşünen vergi mükellefleri hakkını nerede arayacak? Meclis, konuyu sokaklara metroya ve Karaköy vapuruna bırakmadan çözmeli.