Giriş
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı “Anayasadan laikliği kaldıralım” diyerek çok net anayasal bir suç işledi. Bildiri yazdıkları için akademisyenlerin hapse atıldığı, düşüncelerini ifade eden gazetecilerin terörist, ajan, vesaire... suçlamalarıyla süründürüldüğü bir ülkede yaşamıyormuşuz gibi... Sanki Türkiye fikir ve ifade özgürlüğünün acayip sınırsız yaşandığı bir memleketmiş gibi... “Meclis Başkanı’nın kendi düşünceleridir” deyip mevzu kapatıldı. Dahası “Meclis Başkanı’mızı linç ediyorlar” diye kıyamet kopardılar.
Siyasetçilerin din tüccarlığı yaptığı bir ülkede laiklik filan olmaz! Ama madem “linç” dediniz, o zaman müsaadenizle...
Yanda gördüğünüz arkadaşımızın adı Can Gürola. Kendisi bir yazar. Meclis Başkanı’nın “laikliği kaldıralım” sözlerini protesto etmek için önceki gün Kadıköy’de toplanan vatandaşlardan biri. Can’ın üzerinde kesici, delici ya da ateşli bir silah yoktu. Can’ın herhangi bir yasa dışı örgütle bağlantısı yoktu. Can herhangi bir yasa dışı eylem ya da slogan da atmamıştı. Protesto anayasal bir haktı ve Can bu hakkını kullanmak istemişti. Can’ın suratının haline iyi bakın.
Bir yanda anayasal suç işleyen Meclis Başkanı, diğer yanda anayasal hakkını kullanmaya kalkan bir vatandaş. Sizce hangisi linç edilmişe benziyor?
