Yazgülü Aldoğan Maltepeli kadın denizle buluşuyor
HABERİ PAYLAŞ

Maltepeli kadın denizle buluşuyor

Haberin Devamı


Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepeli kadınlara teknede bilgi verdi.

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, ilçesindeki kadınlara ulaşmanın yolunu denizden geçiriyor: onları tekneyle bir deniz gezisine davet ediyor; bu gezide hem yaptığı hizmetleri anlatıyor, hem onların kendisine söylemek istediklerini dinliyor. Gerisi eğlence; ikram ve canlı müzik; ister halay çek, ister göbek at. Gerçi benim katıldığım gezide kadınlar fotoğraf çekmeyi tercih etti.

Çoğu ilk kez deniz gezisi yapıyor ve Kız Kulesi’ni yakından görmek onları heyecanlandırıyor. Mayıs ayında günde iki kez yaptıkları bu gezilere her mahalleden muhtarların davet ettiği 5 bine yakın kadın katılmış. Otobüslerle alınıp yine evlerine bırakılmışlar. Başkan ve bir kaç görevli dışında teknede erkek yok, bir tür Kına Gecesi gibi! Bir kaçı dışında hemen hepsi, örtülü ve belli ki CHP seçmeni değil.

Başkan Kılıç CHP’li ama “Beni sevip sevmemeniz önemli değil, ben hepinize hizmet ediyorum, Maltepe için çalışıyorum” diyor ve onlardan imza istiyor: Maltepe’ye büyük bir fuar yapmak istiyor. 400 bin imza toplarsa Ankara’nın kapısını çalacak. Bu fuar alanı sayesinde Maltepe’ye iş ve para girecek. Kadınlar ikna olup imzalıyor. Belediyenin hizmetlerini de ilgiyle dinliyor, başkandan talepte bulunuyorlar. Tekne gezileri ramazan ayı sonrasında Adalar turuyla devam edecek. 550 bin nüfusta, evinden çıkmayan muhafazakar kadına ulaşmanın yolunu bulan Başkan Ali Kılıç, Maltepe’nin muhafazakar kesimlerini de kazanıyor.


Maltepeli kadınlar boğazı deniz yoluyla gezmekten memnundu.

İşigüzel’in Venüs’üne NDS Edebiyat ödülü


Muriel Domenach- Jann de Lansalut- Şebnem İşigüzel


“Yaşamaktan çok yazmayı sevdim” diyorsa biri, onun kitapları okunur! Şebnem İşigüzel’in 2015 NDS Edebiyat Ödülü’nü alan Venüs, bir kadın tarafından kadınlar üzerine yazılmış ve 9 üyesi de kadın olan bir jüri tarafından verildi, ödül töreni de Fransız Sarayı’nda Fransız Büyükelçisi’nin himayesinde; ama ödülü Başkonsolos Bayan Domenach takdim etti. Korkmayın, bu fantastik öyküde sadece kadın yok. Şiddet, adaletsizlik, tarih, hüzün ve kahkaha var. Gerisini, bu yazın okuyacağınız kitapların arasına alarak siz keşfedin. Tuğba Doğan’ın ilk romanı ‘Musa’nın Uykusu’ da mansiyona değer bulundu. İç sızlatan bir kader hikayesi. Okulun Fransız Müdürü Jann de Lansalut hakkında bir şeyler söylemesem olmaz. NDS’nin başına geldiğinden beri, okulun içini ve dışını öyle bir değiştirdi ki! Sadece tarihi bina değil yenilenen. Edebiyat Ödülü’ne, Piyano Yarışması eklendi, klasik müzik konserlerinden sergilere, okulda hiç durmadan etkinlikler yapılıyor; sanki kültür merkezi. Mezunlar Derneği, Yönetim ve öğrencileriyle kültür hayatına katkıda bulunmak az şey mi!

Muhalif medyaya zulmün her yolu!



Gazeteci Emre Şencan’ın kurbanlık koyun gibi yatırılmak için suçu fotoğraf çekmek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi kanalı haline getirdiği TRT’ye çıkmış, Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan MİT TIR’ları haberi için aynen şunu diyor: “Avukatlarıma talimatı verdim, hemen davayı açtım. Bunun bedelini ağır ödeyecek, yanına bırakmam.” Ne yapmış Can Dündar? Cumhurbaşkanına hakaret mi etmiş? Devletin, hükümetin bir uygulumasını gündeme getiren bir gazeteciyle şahsi bir meseleymiş gibi bizzat kendisinin dava açtırması ne alaka? Tabii Cumhurbaşkanı böyle de Başbakan farklı mı? O da diyor ki “Size ne, içinde ne olduğundan?” Doğru ya, biz kimiz ki? Dağda karınca! Oysa TC vatandaşı olmak yetmez mi, devletin bir operasyonu hakkında soru sormak için? Devlet sırrı dediler, yasak koydular yetmedi. Cumhuriyet Gazetesi ikinci bombasını patlattı: Kandil’den Cemil Bayık, ne zamandır fısıltı halinde konuşulan hükümetin seçim sonrası savaş planını anlatıyor. Bunun için de bir dava polemiği başlar mı? Ya Taksim’de fotoğraf çektiği için darp edilen, yere yatırılıp gözaltına alınan gazeteci Emre Şencan’ın başına gelenler? Başta türlü gözaltına alma biçimi yok mu? Yere yatırıp bağlama biçimlerini görünce eyvah şimdi IŞİD gibi boğazını kesecekler diye korkuyor insan! Küfür, tekme tokat cabası. Bu ne kin, ne öfke? Bizim gibi yandaş olmayan medyaya her gün hakaret, tehdit, el konulacak söylentisi. Herkes 8 Haziran’ı bekliyor demokrasi için.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder