Rauf Tamer Maskeli Balo (Pazar fantezisi)
HABERİ PAYLAŞ

Maskeli Balo (Pazar fantezisi)

Saçmalama özgürlüğümü kullanıyorum, dikkat: - Gel seninle bir Azınlık Hükümeti kuralım, sen Başbakan ol, HDP de bizi dışardan desteklesin. Çok güzel olur. “Devlet’in başına Devlet gelir.”

[[HAFTAYA]]

Lakin Devlet Bey ve arkadaşları hergün akşama kadar “HDP’li hiçbir oluşum içinde bulunmayız” diye bağırmıyorlar mı? Belki yanlış yapıyorlar ama aynen böyle bağırmıyorlar mı:

- HDP’li hiçbir oluşumda yokuz. E öyleyse ben ne diyorum hâlâ?

- Sen Başbakan ol. Derim... Saçmalama özgürlüğüm var.

Ve de mazurum. Bana kimse şunu anlatmadı ki:

Haberin Devamı

- Başbakanlık makamı, bir ikram, bir terfi veya bir ödül yeri değildir. Velev ki öyledir, Devlet Bahçeli asla bunu kabul etmez. Kaldı ki “Başbakanı atayacak olan kişi ben değilim.” Ben değilim ama saçmalama özgürlüğüme de kimse karışamaz.

Yine de başka alternatif aradım. Davutoğlu’nu Başbakan tayin ettim. Gitsin MHP’yle anlaşsın:

- Sakın ha dediler.

- Niye? - 3. MC olur bu... 3. Milliyetçi Cephe.

- Yahu yüzde 40’a 60 blok, zaten cepheleşme değil mi? Bu sefer de dediler ki:

- 40’a 60 blok da nerden çıktı? Biri 41, öbürü 56. Dedim ki:

- Amma da detaycısınız.

Geriye ne kalıyor?

AKP-HDP. Olmaz... Gizli anlaşmalarına dair dedikodular vardı. Yakışık almaz. Öyleyse büyük oynayayım. CHP’ye yöneleyim: Fakat ah, CHP lideri bizim Fakirhane’ye teşrif etmez ki, hangi kafeteryada buluşup da ona görev tevdi edeyim?

En iyisi gelsin Davutoğlu...

Eski tas, eski hamam.

E o da olmazsa ne yapayım?

Yine seçim mi?

Hayır.

Önce Kurultay. O hiç olmaz. İyisi mi, siz dilediğiniz gibi kurun hükümeti, ben her türlü koalisyonda yer almaya razıyım.

- Peki 14 ilke ne olacak?

- Dün dündür.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder