Yazgülü Aldoğan Medya tutuklamaları ve anılar
HABERİ PAYLAŞ

Medya tutuklamaları ve anılar

Haliyle hep Balyoz ve diğer kumpas davalarını hatırlıyorum. O günlerde başta TARAF, yani FETÖ’nün militan gazetecilerinin kopardığı yaygara herkesi etkilemiş, linç edilen subaylara hain darbeci gözüyle bakılıyor... Silivri davalarını izlemeye, iddianame ve savunmaların arasındaki çelişkiyi, hepsinin düzmece olduğunu görmeye başlayınca onlara sahip çıktım. Linç okları bana ve onları savunan bir avuç gazeteciye yönelmekte gecikmedi. Gece yatağa çizmelerimle girdiğimi yazan mı istersiniz, televizyon programlarında hakaret eden mi? Şamil Tayyar ve Adem Yavuz’la birlikte çıktığım Birand’ın programında uğradığım hakaretlerinden sonra soluğu mahkemede aldım. Adem Yavuz yurt dışına kaçtı. Şamil Tayyar manevi tazminat davasında mahkum oldu. Ama ceza davamız, beyefendi AKP milletvekili olduğu için bekliyor! Sadece bana mı, onun hakkında açılmış dava sayısı, tazminat miktarı rekor sayıda! Ama o hâlâ sağa sola küfredip kumpas mağdurları niye ekrana çıkarılıyor diye utanmadan hesap sorarken, sadece kendisine orada yer verildi diye felsefi yazılarını Zaman’da yazan 82 yaşında ve kanser hastası Hilmi Yavuz gözaltında.

Haberin Devamı

muhbirlik yapayım

Bülent Mumay’ın gazetecilik dışında faaliyeti yok. Nuriye Akman epeydir gazetecilik bile yapmıyor, roman yazıyor. Ama ekranların sivri dilli çifti Rasim Ozan Kütahyalı ve Nagehan Alçı’nın ekranlarda, cemaatten ellerine tutuşturulan metinlerle düzmece belgeleri gösterip savcı gibi parmak salladığı, yandaşı olduğu günler unutulmadı. Hükümete dönüş yaptıkları için mi bu ikisine dokunulmuyor

Depresyondan çıkabilmenin şartları

15 Temmuz sonrası eczanelerde en çok ne satılmış biliyor musunuz? Sakinleştirici, baş ağrısı ilacı ve... Ertesi gün hapı! Nasıl bir depresyona girdiğimizin kanıtı bu. Hiç birimiz normal değiliz şu ara. Ve daha bir süre de olmamıza imkan yok. Bizi yönetenlerin daha da beter bir durumda olmalarını anlıyorum çünkü ortaya çıktı ki yönetemiyorlarmış, üstelik darbenin hedefi de onlardı. Şu andaki yönetme çabalarını çok daha umut verici bulduğumu da söylemeliyim. Özellikle Başbakan sakin, basiretli ve çözüm üretici olarak kalabiliyor, dinliyor, kulak veriyor, empati yapıyor. Diyanet İşleri Başkanı da İBB Başkanı Topbaş’la konuşmuş, “Hainler Mezarlığı” tabelasını kaldırtmış. Mezarlık ölene değil kalanadır. Böyle bir mezarlığın İslamiyette yerinin olmadığının hatırlatılması iyi olmuş.

Haberin Devamı

kışlaya özgürlük

Keşke İçişleri Bakanı da valileri uyarsa, darbe tehlikesinin henüz geçmediğini ve darbeye katılmayan TSK mensuplarına hâlâ güvenilmediğini gösteren kışla ve karargah önlerindeki belediye araçları kaldırılsa. Özellikle terörle mücadele bölgelerinde PKK bunu fırsata çevirmeye başladı bile. Hendekler kazıp mayınları döşüyor, şehitler geliyor yine doğudan. Diğer şehirlerde ise ordunun zaten zedelenmiş itibarını iyice perişan ediyor, kalanların motivasyonunu sıfırlıyor, sıradan halkı ise korkuya sevkediyor

O çocuklar da emir kulu

Darbenin sonuçlarını herkes kendi açısından yaşıyor, yaşayacak. Ama ne olur, Kuleli Lisesi’nin daha reşit bile olmamış, gencecik öğrencilerinin, analarının kınalı kuzu diye askere yolladığı vatani görevini yapan erlerin emir kulu olduğunu da hatırlayalım. Aileleri perişan, çocuklarından 15 gündür haber alamamışlar. Bu ülkede askere alacak genç bulamazsınız sonra. Bülent Arınç “Ben ahmakmışım, kandırılmışım” diyor. O çocuklar da kandırılmış, niye inanılmıyor? Bir an önce ifadeleri alınıp serbest bırakılmalılar

Haberin Devamı

FETÖ mağduru gençler

Gün geçmiyor ki FETÖ mağdurlarından da ses çıkmasın. Meğer Harp Okulları’nda yapmadıklarını bırakmamış, özellikle kızlara baskı ve tehditle okuldan kaçırmışlar. Ya yalan yanlış raporlarla pilot yapmadıkları genç subay adayları? Onların yerine pilot olanlar bugün FETÖ’cü oldukları için gözaltında. Hayalleri yıkılan gençler için ise yeniden göreve alma da dahil, projeler üzerinde çalışıldığını öğrenmek sevindiric

‘Ordu lağvedilsin’ demişti, oldu!

Yine bir tartışma programında Mümtazer Türköne’nin sakin sakin “Bütün ordu lağvedilip yeniden yapılanmalıdır” dediğini hiç unutmuyorum. Tabii onun kastettiği başkaydı, Cemaat’in bütün orduyu ele geçirmesini hayal ediyordu. Bugün gözaltında, destekledikleriyle birlikte! Bütün bu toz dumanda hiç şüphesiz adaletin terazisinin çok hassas olması gerekiyor. Neyse ki bütün bant kayıtları ortada, yazılıp çizilenler de. Kimin ne olduğu, bugüne kadar yaptıklarıyla biliniyor. “Şunlar şunlar gözaltına alınıp tutuklanacak” diye her gün liste yayınlayanların bugün yayınları kapatıldığı zaman üzülmüyorum. Tabii sadece oralarda iş buldukları için çalışan gazetecilerin işsiz kalmaları dışında. Ama gün itibariyle 60 bine yaklaşan kişinin de işsiz kaldığını düşünürsek darbe dönemlerinde kurunun yanında yaş da yanıyor diyorum. Ve soruyorum: Murat Eren niye hâlâ hapiste? Kumpas davalarının içeride kalan tek subayı, pilot Murat Eren... Kendisini tutuklatan, yargılayan herkes içerde, o niye hâlâ özgür bırakılmıyor?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder