Yazgülü Aldoğan Milyarderi gizli yoksulu ortada!
HABERİ PAYLAŞ

Milyarderi gizli yoksulu ortada!

Haberin Devamı

Türkiye, önce Soma’da madende yanarak ölen 301 işçisine ağladı. Sonra Ermenek’te boğularak ölen 18 işçisine. Bir kaç gündür de geride kalan Recep Amca’nın yırtık lastik pabucuna ağlıyor! Duygusal milletiz vesselam. Ağlamamız için Recep Amca’nın, oğlunun cenazesindeki omuzları çaresizlikle bükülmüş, yırtık lastik pabuçlarını saklarcasına duruşunu görmemiz gerekiyor.

Oysa ne Recep Amca’nın yırtık pabuçları, ne de son bir kaç ayda ölen 500 küsur işçi sadece yoksulluğun fotoğrafıdır. Gelirin eşitsiz dağıldığı, gelişmenin çarpık olduğu, yoksulluk değil yolsuzluk ve kötü yönetimin fotoğrafıdır! Nitekim, tüm bilim yaşamını gelir dağılımına adamış bir Fransız, Piketty, bizim duruma Fransız kalmamış, “Sizin ülkedeki zengin sayısı Japonya’yı geçti.

Oysa geliriniz onların 20’de biri kadar” demiştir. Araştırma yaptığı onlarca ülke içinde Türkiye ile ilgili en büyük sıkıntısı şeffaflığın olmamasıymış. Verilere ulaşamamış. “Zengin-yoksul uçurumunun ortaya çıkmasını istemiyorlar da ondan” diyor. Uçurumun yarattığı en büyük tehlike sosyal patlamalara yol açacak olması. Bunu gören “Devlet” milletin gazını sosyal yardımlarla almaya çalışıyor. Recep Amca’nın yırtılan lastiğinin yerine yeni bir lastik ayakkabı yolluyor. Dünyanın gelişmiş 20 ülkesinden biri olan Türkiye’de işsizlik iki haneli rakamlara yükselmiş; tarımı ellerinden alınmış köylü çocukları aç kalmamak için ölüm pahasına madene iniyor, o madenden çıkarılan kömür yoksulun sus payı oluyor.

[[HAFTAYA]]

‘Şeffafız’ aslında

İstanbul Boğazı’nı süsleyen milyar dolarlık yalıların emlak vergisi vermediğini ben bile yeni öğrenmişken hangi şeffaflık? Yatak odalarına bile girilip dinleniyor ve paraların nasıl eritileceği konuşuluyor, az şeffaf da değiliz ama asgari ücretten vergi alınıyor. Fransız ekonomist Piketty’nin kitabı İş Yayınları’ndan çıktı: “21. YY’da Kapital” çok şey söylüyor.

Bunlar da yorumsuz:

* Kayseri Belediye Başkanı Hasekioğlu davayı kaybettiği için Kılıçdaroğlu’ndan aldığı tazminat parasını iade etti. * Suudi Arabistan, Türk garsonu idam etti. * Defile düzenleyen transbireyler “Artık şiddet malzemesi değil, eğlence malzemesi olmak istiyoruz” dedi.

İktidar, CHP’yle niye uğraşıyor?

Kemal Kılıçdaroğlu Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı ve Tunceli kökenli bir Alevi. Sünni Müslümanlık ekseni üzerinden politika yapan AKP’nin lideri RTE seçim meydanlarında Kılıçdaroğlu’na mezhebi üzerinden çok hakaret etti. Alevi diye yuhalattı. “Alevi olduğunu söylesene!” diye köşeye sıkıştırdı. 12 yıllık iktidarı boyunca gerilim yaratma üstadı olarak CHP’ye her saldırışında bizi zaman tünelinde geriye götürdü: Sanırsınız karşısında İsmet İnönü ve tek parti iktidarı var. Bu bir şaşırtmaca değil, kara propaganda çalışmasıydı, tıpkı şimdiki “Dersim İsyanı” meselesinde olduğu gibi. Önümüzdeki seçim, iktidarın ana muhalefeti sarsacağı konu bulunmuştur: Alevilik ve Dersim! AKP; Kılıçdaroğlu ve CHP’yi Alevilik üzerinden hırpalarken bir yandan da Alevi açılımı masalıyla onlara havuç uzatıyor. Davutoğlu’nun Tunceli ziyareti öncesinde bu yaranın kaşınması, Alevilere bir parmak bal çalınarak oylarına talip olunması, bu insanları aptal yerine koymak değilse nedir? Bir “açılım” yapılacak idiyse bunca yıl ne beklediniz? Kılıçdaroğlu, bunun ötesinde partisinin dinlendiğini ve karıştırıldığını iddia ediyor. Rıza Türmen’in dediği gibi “MİT’e gerek yok, yeterince karışıklar zaten.” Keşke iktidarın bu çabasına değseydi! Koskoca bir yüzde ellilik muhalif kesim de tutunacak bir dal bulurdu!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder