Yazgülü Aldoğan Muhalif her gazeteci Silivri'yi yaşayacak!
HABERİ PAYLAŞ

Muhalif her gazeteci Silivri'yi yaşayacak!

Can Dündar ve Erdem Gül’ün suçu ne? “Devlet sırlarını ifşa etmek”. Devlet sırrı varsa altında bir gerçek de vardır. Bir olay, bir bilgi, belge. E hani böyle bir şey yoktu ve bu yalandı? Yani hani o TIR’ların içinde silah yoktu da ilaç vardı? Şimdi o iki gazeteciyi suçlayan savcı diyor ki “O TIR’ların içinde silah vardı ama bu devlet sırrıydı, bunlar o sırrı ifşa etti” Bir: Ortada bir gerçek varsa, gazeteci bunu bulup yazıyorsa işini yapıyor demektir. Dersini verdik, böyle okuttuk, böyle öğrettik. Hatta haber kaynağını açıklamama hakkı yasayla verilmiştir gazeteciye.

Haberin Devamı

Mahkemede de soruldu ve açıklamadılar. “Ergenekon davalarının savcısıyım” diyen o dönemin başbakanı, bu dönemin cumhurbaşkanı, önümüzdeki dönemin başkanı, RTE, bu davanın da “müştekisi”dir

. Evet, bizzat şikayet etti; televizyondan filan değil, mahkemeye müracaat ederek. Ama yaptıkları bir yanlış var: Devlet sırrı ifşa edildi derken TIR’larda silah olduğunu kabul etmeleri ilerde savaş suçu sayılır, yazık olur. İkinci suçlama “casusluk”tur. Biz ne casusluk suçlamaları gördük. Yüzlerce deniz subayını tutuklayıp yıllarca en adi iftiralarla casus diye insanların hayatını kararttılar. Şimdi de “Paralelin oyununa geldik, kandırılmışız” diyorlar. Bir on yıl sonra aynı hikayeyi dinleyeceğiz! “Örgüte üye olmadan bilerek ve isteyerek silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçu ise yeni icat olunmuş bir suç.

Bu öyle bir suç ki üstelik, hepimizi, hepinizi bundan dolayı tutuklayabilirler. Uydur uydur yaz! Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit bile “Ülke anormal süreçlerden geçiyor” diye açıklıyor durumu. İyi de bu ülke ne zaman normal süreçlere geçecek? Şu kısacık ömrümde 3 askeri, 2 sivil darbe, bir kaç ekonomik kriz yaşadım, yeter artık, yeter ya! Cumhuriyet Ankara Temsilclisi Erdem Gül iyi bir haberciydi; oradan yol Silivri’ye uzanıyor, Balbay’ın da başına gelmişti.

Bir daha kim olur bilmem. Can Dündar’la da otuz yıllık okul arkadaşlığım, tanışıklığım vardır, biliyorum ki dediği gibi bu olanlar onun için şeref madalyasıdır. Anlaşılan o ki bu ülkede her gazeteci cezaevini, tutuklanmayı tadacak! Gazeteci geçinen, sırtını iktidara yaslamış sütü bozukları kastetmiyorum tabii!

Haberin Devamı

Adam gibi muhalefet olsa yapabilir mi?

Bir yandan baktığınızda Rusya gibi bir süper güce “Vanminüt” çekmek, gururumuzu okşuyor. Ne yani, Rus uçakları sınırımızı ihlal edip duruyordu, seyirci mi kalaydık? Aslan F-16 pilotlarımız vurdu, düşürdü! Öte yandan aslanın kuyruğunu çekmek veya ayıya şaplak atmak, güvenli olmayabilir! Vatanperverlik, güçlü olmak kadar akıllı olmayı da gerektirir. İlk havamız geçtikten sonra, “Rus uçağı olduğunu bilseydik düşürmezdik” dedirten nokta, ihraç TIR’larımızın kapıda durdurulması, iş adamlarımızın göz altına alınması, Rus turistlerin kesilmesi ve kim bilir daha neler olacağının sonucudur.

Hadi devam et Putin’i kızdırmaya! Acıklı olan ne biliyor musunuz? Bizim başkanı böyle kendinden geçiren, karşısında adam gibi muhalefet olmayışı. MHP diye bir partinin hükmü yok artık. HDP diye bir parti de var mıydı? Kandil mi dövdü, sokaktaki PKK’lı çocuk mu korkuttu bilinmez, onlar da yok.

Haberin Devamı

CHP, merhemi olsa başına sürecek, tipik kurultay kavgalarına döndüler. Muhalif kamuoyu yıldı, bıktı, sustu. RTE de ‘70 milyonluk ülkeyi parmağımın ucunda yönetiyorum’ diye Ortadoğu’yu da yönetirim sandı ama, yedirmiyorlar. Olan yine ona değil, bize oluyor! Rusların almadığı domatesler ucuzlamış, yiyin bari!

O pilot öldürülmeyecekti!

O görüntüler gözümün önünden gitmiyor: “Uçak geliyor, vuruldu, uçak geliyor!” çığlıkları, ateş topuna dönen uçağın düşüşü ve havada süzülen iki paraşüt... Ve aşağıdaki savaşçılar, uçakları düşmüş, paraşütün ucunda savunmasız yere süzülen iki pilota ateş ediyor. Pilot yarbay yaralı olarak düşüyor ama öldürülüyor. Tanınmaz haldeki cesedinin üzerine postallarıyla basıp poz veriyor, sosyal medyada yayıyorlar.

Yüzbaşı ise kurtarılıyor; iddiaya göre sahaya Türk özel kuvvetleri girmiş, İranlılar ondan önce yetişmiş. Pilotları kurtarmaya giden helikopteri de düşürüp pilotu öldürdüler. Savaşta olur böyle şeyler diyemeyiz.

Savaşın bile kuralları var: Cenevre Sözleşmesi’ne göre paraşütle atlayan pilot esir muamelesi görür. Ayrıca bu sahne bana hep, Suriye üzerinde keşif uçuşu yaparken düşürülen, nasıl öldüklerini bilemediğimiz subaylarımızı hatırlatıyor, canım acıyor. Savaşınız batsın, insan hayatı nasıl da ucuzluyor! Ayrıca o pilot yaşasaydı Rusya ile kriz bu kadar büyümezdi diye düşünüyorum

Sıradaki haber yükleniyor...
holder