Mursi'yle seçim kazanamazsın

Memlekette işsizlik tavan yapmış; gençler buldukları işte, buldukları paraya çalışmak için iş ararken üniversite diplomalarını saklıyor; ihracat yapabildiğin ülkeler birbiri ardına kapılarını kapıyor, üretim dersen inşaattan başka bir şey kalmamış ve sen hâlâ seçim meydanlarına çıktığın zaman Mursi de Mursi diyorsun! İlle de mağdur olacaksın ya, gözyaşları içinde kefen edebiyatı yapıp beni asacaklar, şehit olurum diye elin memleketindeki dramı istismar edeceksin.

Kim asıyor seni, Mursi’den esinlenip mağdur edebiyatı yapmak nasıl bir zeka ve buna inanan var mı gerçekten merak ediyorum! Bunların 13 yıldır Müslüman Kardeşler ekibine, Gazze’ye döktükleri gözyaşından Sakarya nehri taşar, öyle bir vaveyla. Ve bu hamasetle oy topluyorlarsa bu memleketten gerçekten ne köy olur, ne kasaba!

Mursi’ye idam cezasına karşı çıkmak istiyorsan seçim meydanlarında seçmenine nutuk atarak değil, o çok kanka olduğun müslüman ülkelerin iktidarlarına baskı yaparak sonuç alabilirsin. Sisi ne Maltepe Meydanı’ndaki Davutoğlu’nu ne Erdoğan’ı duyar. Ama Suud’un, Katar’ın, Kuveyt’in krallarını, prenslerini, şeyhlerini duyar. Tabii niyet ciddi mi, mesele o.

[[HAFTAYA]]

Seçimin yanıtı bu iki soruda

Kimle karşılaşsam, nereye gitsem iki soru geliyor: HDP barajı aşaçak mı ve seçimlere hile karışacak mı? Ne bileyim ben, Fuat Avni miyim? Ama inanın utanç verici: 21. yy’da, Türkiye gibi gelişmiş sayılacak bir ülke, ülke genelinde milletvekili seçimlerini yaparken herkesin kafasında iktidarın seçimlere hile katıp katmayacağı sorusu dolaşıyorsa herkes ayrı utansın!

Sivil toplum ayrı örgütleniyor, siyasi partiler ayrı. Ve daha seçim başlamadan, yurtdışı sandıklarda ilk vaka: bir imam, mükerrer oy kullanırken yakalanıyor! Gözlerini hırs bürümüş, din adamı filan hikaye. AKP’nin hırsını da anlamıyor değilim: kurulduktan hemen sonra tek parti iktidarına sahip oldu.

13 yıldır girdiği her seçimden birinci çıktı. Şimdi paylaşmak zor geliyor. HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın iddiası vahim: AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun seçimlerde oylara müdahale etmek için sandıklarda görevlendirilecek 3 bin 500 kişilik bir tim kurduğu. Demek ki neymiş, diğer tüm partiler de timler kuracak. Çünkü ne YSK’ya güven kaldı, ne başkasına. Oylara kendimiz sahip çıkacağız. En başta da HDP.

HDP’nin yükselişine bomba

HDP için önce Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Barajı geçerlerse büyük tehlike olur” dedi. O zaman bunun demokrasi karşıtı, etik dışı, hadi halk diliyle söyleyelim, çok ayıp bir durum olduğunu yazdık! Siyasi parti olarak seçime giren ve zaten mecliste olan bir partiye, onun oylarının üzerine oturmak için, aman bunlar meclise girmesin nasıl dersin?

Sonra da bu sistem çöktü, başkanlık sistemi kuralım diyeceksin. Sen zaten demokrasiyi çökertmişsin? Önce standlarına saldırdılar, sonra seçim otobüslerine, binalarına. Dün Adana ve Mersin büralarına bombalı saldırı yapıldı. HDP’liler açıklamalarında tam 60 kez saldırıya uğradıklarını iddia ediyorlar. Daha düne kadar aynı masada oturup çözüm sürecini konuştukları partiye neden şimdi bu saldırılar?

Basit: aynı pastayı paylaşıyorlar. HDP’nin güçlü olduğu ve belediye başkanlıklarının neredeyse tümünü kazandığı Doğu ve Güneydoğu bölgesinde HDP’den başka bir de AKP var. HDP barajı geçemeyip parti olarak meclise giremezse ona verilmiş bütün oyların üzerine AKP oturacak, şimdiye kadar olduğu gibi. HDP, parti olarak seçime giriyor. Bu kez sadece Doğu’da değil, Batı’da ve her yerde, Kürtlerin oyuna talip olacak. Şimdiye kadar kendi adayları olmadığı için sandığa gitmemiş Kürtler başta olmak üzere AKP’ye oy vermiş olanlar da oylarını, seçilemeyecek olsa bile, kendi adaylarına atacak. Seçimin kaderini HDP kilit parti olarak belirleyecek. AKP’yi delirten de bu! Korkunun ecele faydası var mı? Yok!

Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamak

Gençler, değiştirile değiştirile niteliksizleşen eğitim sisteminin kurbanları olarak neyin bayramını kutlayacaklar? Eğitim de bir işe yaramıyor, diplomayla iş yok! Sokaklar, boş bedava gezen kara kafalılarla dolu. Böyle hedefsiz bir gençlik. Para yok, eğlenemiyor, meşgale yok, spora gitmek bile para, sokaklarda bira içip çekirdek çıtlatıyorlar. Bugün çok içinizi kararttım. Akşama Anıtkabir’de müzik ziyafeti var, oralardaysanız kaçırmayın. Sığınacak tek yer orası kaldı.