Yazgülü Aldoğan Ne yapsak yaranamayız çünkü başından suçluyuz
HABERİ PAYLAŞ

Ne yapsak yaranamayız çünkü başından suçluyuz

Dünya kamuoyunda Kobani habersiz gün geçmiyor. En son Birleşmiş Milletler’in uyarısı acıklı: “Kobani'de, Serebrenitzka benzeri bir katliam olabilir. Türkiye burada çarpışmak isteyenlerin geçişine izin vermeli.” Yabancı televizyon muhabirleri sınırda Türkiye tarafında bekleyen Kürtleri konuşturuyor: “Akrabalarımız Kobani'de çarpışıyor. Biz gidip onlara yardım etmek istiyoruz, ama Türk hükümeti sınırı kapadı.

[[HAFTAYA]]

Gitmemize izin vermiyor.” Bunu söyleyen 50’li yaşlarında sıradan bir kasabalı. Türkiye, bunlardan yüzbinlercesini misafir olarak kabul etti. Yediriyor, içiriyor, hastanesinde bakıyor. Ama adam geri gidip savaşacakmış, yollamıyor. Dışişleri Bakanı açıklama yapıyor: “Silahsız sivil insanların gitmesine izin vermek de katliam olur. Onlar mı IŞİD’le çatışacak?” Türkiye başta yaptığı yanlışların bedelini ödüyor. Şimdi ne yapsa kimseye yaranamıyor.

Haberin Devamı

Türkmenleri görmediler

Musul’da, Kerkük’te binlerce Türkmen kıtır kıtır kesilir, kadınlarına tecavüz edilirken dünya sesini çıkarmadı. Türkiye kılını kıpırdatmadı! AKP kanadından yapılan açıklama şu: “Kobani'de katliam olamaz, çünkü orada sivil kalmadı. Sivillerin büyük çoğunluğu Türkiye’ye kaçtı.

Kalanlar ise çatışan güçler.” Tabii ki Kobani’nin düşmesi Türkiye'nin işine gelmez. Böylece bütün Suriye sınırı IŞİD’in eline geçmiş olur. Ki daha şimdiden IŞİD ile Suriye sınırında bekleyen asker arasında sınır itişmeleri başladı. Genelkurmay sitesinde yer alan habere göre sınırda çıkan çatışmada askerlere atış açıldı ve cevap verildi. Sınırlardaki taciz ateşleri dışında PKK’nın yeni hedefi güvenlik güçleri.

PKK’lılar sokağa çıkma yasağını tanımadıklarını, asıl onlar güvenlik güçlerine sokağa çıkma yasağı koyduklarını duyurdu! Buyur buradan yak. Bu polis ve askere yeni sabotjlar düzenleneceğinin habercisi. Bu gelişmeleri izlerken herkesin sinir uçları açık. Bu badireden nasıl çıkacağız, ve daha da korkuncu, acaba çıkmak istiyor muyuz? Çünkü olayların böyle olması gündemin değişmesi için iyi bile olabilir! Ve kimilerinin buna ihtiyacı var.

Haberin Devamı

KEDİ YAVRUSUNU MAYA SAHİPLENDİ

Bu çarpıcı hikaye, Can Dostlar köşesine uymuyor. Ama günümüzde yaşanan kardeş kavgasına çok uyuyor! Onun için Murat Tevetoğlu’nun yolladığı fotoğrafları bize dostluk ve sevgi anımsattığı için sizinle paylaşmak istiyorum. Murat Bey’in golden köpeği Maya (2.5), 20 gün önce anne olmuş, tam on tane yavru dünyaya getirmiş! O on tane yavruyu emzirip büyütmek bile dert ama ama Maya’nın ana kalbi, terkedilmiş bir minik kedi yavrusunun ağlamasına dayanamamış.

Onu kömürlükten bulup çıkartmış, yavrularının yanına taşımış, temizlemiş, emzirmiş. Kedicik şimdi kendisini kardeş bellleyen köpek yavrularıyla birlikte büyüyormuş! Murat Tevetoğlu “Dünyamızı saran savaşlar ve hırsın yanında sevginin olduğu yerde herşeyi paylaşmak ve dost olmak mümkün, bunu bize bir hayvan gösterdi” diyor! Anlayamayan hayvanlara kapak olsun

NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ MÜ KOCA MI?

Bu yıl Nobel Barış Ödülü okumak isteyen bir kız çocuğuna verildi! Pakistanlı Malala Yusufzay’ı hatırlayacaksınız: kızların okula gitmesine karşı çıkan Taliban, okumak için inat eden bu küçük kızı öldürmek kastiyle başından vurmuş, ağır yaralanan Malala, İngiltere’ye kaçırılarak tedavi edilmiş ve ölümü yendikten sonra okumak isteyen kızların sembolü olmuştu. Eğitimine İngiltere’de devam eden Malala, Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada da “Beni vuran teröristler sadece korkularımı, zayıflığımı öldürdüler.

Haberin Devamı

Eskisinden daha güçlü olarak mücadele ediyorum” demişti. “Ben Malala” adlı hayatını anlattığı bir kitabı olan 1997 doğumlu Malala, uluslararası bir çok ödülün sahibi oldu. Oysa Taliban’ın ondan istediği neydi? Yüzünü gözünü kapatacak kadar örtünmesi, evlenmesi ve bir çok çocuk doğurması. Tabii uğrayacağı her türlü cinsel ve maddi manevi şiddete sesini çıkarmadan boyun eğmesi! Kız çocuklarını kapatan, okuldan, hayattan dışlayan, insan olarak varolmalarını, bireyselleşmelerini engelleyenlerin tek amacı budur.

Türkiye’de de, diğer bütün ülkelerde de. Kadına karşı şiddetin nedeni de bu. Karşı çıktığımızda susturmak istemelerinin nedeni de!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder