Yazgülü Aldoğan Oy ve Ötesi bundan sonra ne yapacak?
HABERİ PAYLAŞ

Oy ve Ötesi bundan sonra ne yapacak?

Haberin Devamı

Seçim sonuçlarından, zaferle çıkan AKP dahil, kimse memnun olmadı. Oyların atılması, sayılması, türlü çeşitli sahtekarlıklar ve yanlışlarla dolu bir süreç oldu. İlçe ve il seçim kurullarına şikayet yağdı. Bu şikayetlerin bazılarında sonuç bir kaç oyla değişti. Ankara’da itiraz süreci hala işliyor ama ne hikmetse Gökçek, mazbatasını aldı, boşaltmadığı koltuğa oturdu. Kazısanız gitmeyecek oradan, her türlü oyunla. Bu seçimin en dikkat çekeni ise partilere ve işleyişe güvenmeyen sivil toplumun örgütlenip İstanbul ve Ankara’da seçim sürecini denetlemesiydi. Oy ve Ötesi’nin sözcüsü Sercan Çelebi’yle bundan sonra ne yapacaklarını konuştuk.

[[HAFTAYA]]

Gönüllü ve partiler üstü


“Partiler üstüyüz” dediler. “Gönüllü ve imece usülü çalışıyoruz, hiç kimseden sponsorluk almadık” dediler. Ve seçimlere kadar örgütlenerek İstanbul’da eğitim verdikleri 26 bin kişiyi sandık başlarına yerleştirdiler! Ve bunu Gezi’den sonra başlayan bir süreç içinde yaklaşık 4 ayda yaptılar. Amaçları şu ya da bu partiyi desteklemek değil, seçmenin oy vermesi ve oyuna sahip çıkılmasıydı. Hedeflerine ulaştılar mı? Sadece oy verme sürecine sahip çıkmak yeterli miydi? Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde aynı işi yapacaklar mı? Ve tabii herkesin beklediği en önemli soru ve yanıt: “Bu enerji yeni bir siyasi harekete yol açabilir mi?”

Karar verme sürecindeler

İyi eğitim almış, iş güç sahibi bir genç olan Sercan Çelebi, bunun yanıtını verirken çok temkinli. Parlayıp sönecek bir harekete imza atmak istemedikleri belli. Ağustos seçimleri için en azından üç büyük ilde örgütlenmek ve sandık gözetmenliği ilk hedefleri. Seçimden sonraki haftayı “Geri bildirim almak” için ayırmışlar. Sandık başında görev yapmış gönüllülerin gözlemlerini değerlendiriyorlar. Seçim sonuçları konusunda kendilerini en çok hayrete düşüren “geçersiz oyların artışı” olmuş. Geçen seçimlerden bu yana geçersiz oylar toplam oyların yüzde 2’sinden yüzde 4’e çıkmış, bir misli artmış. Bunun en büyük nedeni ise muhtarlık pusulaları; diğerleriyle aynı zarfa konulunca oylar geçersiz sayılmış. Ya ikisi ayrı bölmede olmalıydı, ya da pusulalar sonradan verilmeliydi diyor. Benim oy kullandığım sandıkta öyleydi. Sandık başkanı işi biliyordu ve doğru yönetti. Ama ya diğerleri? Oy ve Ötesi’nin Çağrı Merkezi’ne 5 binden fazla telefon gelmiş ve bunların büyük kısmı ne yapacağını soran sandık başkanlarıymış! Seçmen sandığa koşa koşa gitti, katılım yüzde 90’ı buldu. Ve oyları geçersiz sayılan seçmenlerin bundan haberi bile olamadı! Sistemin işlemediğinin en büyük göstergesi.

*

Hedef yeni seçimler


Dönüp dolaşıp Sercan Çelebi’yi siyasi bir hareket olup olmayacaklarını söyletmeye çalışıyorum. Henüz grup karar vermemiş. Partiler üstü kalmanın hareketin büyüsünü oluşturduğunu düşünüyorlar. Var olan bir siyasi partiyi desteklemek, ya da içine nüfuz edip dönüştürmeye çalışmak, yapmayı düşündükleri en son iş! Yeni bir siyasi oluşum için de henüz erken diye düşündükleri belli. Ancak siyasetin içinde olmak, sahada çalışmış 30 bine yakın insan için çok büyük bir deneyim.

Muhalefet sandığa sahip çıkamadı


Eyüp’te Gaziosmanpaşa’da genç insanlar muhafazakar yaşlılarla sıcak ilişkiler kurabilmiş. AKP’nin sahada ne kadar örgütlü, ne kadar profesyonel ve kalabalık olduğunu, iki büyük muhalefet partisinin ise ne kadar gayrı ciddi ve gevşek davrandığını gözlemlemişler. Daha da fenası, sandık başkanlarının bile sistemi yönetemediklerini görüp sisteme güvenlerini iyice kaybetmişler. Buna rağmen siyaset üstü kalmak mümkün mü? Sercan’ı gazeteden uğurlarken arkadaşlarım bile onlardan bir şeyler yapmalarını beklediklerini söylüyordu! Tabii bu gaza gelmemek de bir erdemdir!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder