Paralimpik Okul Günleri

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile, İstanbul’daki ortaöğretim okullarında başlatılan ‘Paralimpik Okul Günleri’ tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Paralimpik Okul Günleri İstanbul-Ataşehir’deki Sait Cordan Ortaokulu’nda gerçekleştirildi.

700 öğrenciye eğitim ve öğretim hizmeti veren okul, adını 1969’da emekli olmadan önce Bakanlar Kurulu Kararı ile ‘Ülkü eri’ ödülüne layık görülen bir eğitimciden almış. Okul 1994 yılında eğitim ve öğretime başlamış.

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin bu okulda gerçekleştirdiği ‘Paralimpik Okul Günleri’ne katılan öğrencilerden o günle ilgili duygularını yazılı olarak bildirmeleri istenmiş. Bunlardan ilgimizi çeken birkaç tanesini aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.

‘Bizden farkları yok’

Engellilerden korkan bazı insanlar var. Aslında hiç korkmanıza gerek yok. Onlarla konuşup anlaşınca çok iyi olduklarını anlayabilirsiniz. Yürüme engelli olanlar merdivenlerde, asansörlerde ve kaldırımlardan inerken çok zorlanıyorlar. Büyüyünce mimar olacak arkadaşlarımız bunları düşünüp projelerini ona göre hayata geçirsinler. Engelli insanlarımızdan kibarca izin isteyip öyle yardım edelim. Kısacası onlar da insan ve bizlerden farkı yok. Mert Cihan Düz

‘Engel koymayalım’

Biz engellileri küçük düşürüyoruz. Aslında engel yok. Biz engel koyuyoruz onlara. Gerçekten onları anlayamıyoruz, onlara acıyan gözlerle bakıyoruz. Engelli insanlara saygı duymamız lazım. Onlarla arkadaş olmamız lazım. Herkesin başına her şey gelebilir. Hilal Deniz Canruh

‘O belgeseli izledim...’

Ben önceden engellilere çok üzülüyor ve acıyordum. Ta kii o salı günkü belgeseli izleyene kadar. Şimdi çok farklı düşünüyorum. Süeda Çebi

‘Onlara acımayalım'

Tanıdığım bir engelli arkadaşım var. Doğuştan zihinsel engelli. Öğretmen soru sorduğunda tam cevap veremediği için dalga geçiyorlardı, çok üzülüyordum. Ama sonradan işler düzeldi ve herkes “Biz insansak, o da insan” diye düşünerek onunla iyi anlaşmaya başladılar. Eğitim sırasında bahçeye çıktık ve tekerlekli sandalyeye bindik. Eminim engelli olmak çok zor. Ama yakın arkadaşları ve ailesi destekledikçe onun için o kadar da zor olmaz. O güzden engellilere acımamalıyız, destek olmalıyız. Sena Ceylandağ

‘Engelli Olimpiyatı demekmiş’

Paralimpik adı tanıdık geliyordu. Ama tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Bu seminerde ne olduğunu öğrendim. Paralimpik ‘Engelli Olimpiyatları’ demekmiş. Bu seminerin verilmesi beni mutlu etti. Böyle bir konuyu düşünüp planlayıp hayata geçiren yetkili kişilere teşekkürler. Fatma Çağdaş

‘Çok zoruma gidiyor’

Engelli olmak çok zordur. Bazı insanlar, engelli olan insanlarla dalga geçiyorlar. Onlarla alay edip kötü konuşuyorlar. Bu benim zoruma gidiyor. Halbuki bizim onlara destek çıkmamız lazım. Çünkü onlar bizim gibi insanlar. Yaren Ülküseven

‘Sevgi her engeli aşar’

İnsanları engelli-engelsiz diye ayırmak, ayıplamak, acımak yerine olmayan gözü olmayı, hatta doğru düşünemeyen zihinleri olmayı deneyelim bence... Bizim engelimiz sevgisizlik olmasın. Atakan Tuncer

‘Artık engellileri biliyorum’

Bu çalışmadan engelliler hakkında bilgi edindim. Artık onlara nasıl davranacağımı, onlara ne yapacağımı ve nasıl yardım edeceğimi biliyorum. Kendimde engelli olmamak için yani etrafta daha dikkatli olacak, elimden geleni yapacağım. Kemal Usta

‘Destek ol, köstek değil’

Engelli kişiler basketbol, voleybol, tenis, masa tenisi gibi spor dalları ile ilgileniyor. Çünkü engelli olmaları, hayata küsmüş oldukları anlamına gelmez. Hatta kimi spor dalında olimpiyatlara bile katılmışlar. Veya engelli olmak okuldan, meslekten ayrılmayı gerektirmez. Eğitimde tekerlekli sandalyeye binip gözümüz kapalı toplarla hedefleri vurmayı denedik. Engelli kişilere destek ol, köstek değil. Engellinin engeline engel katma. O engeli yık! Roze Şengül

‘Görme engelli olmak zor’

12 yaşındayım. O günkü etkinlikte görme engelli olmayı seçtim. Gözlerimi kapattım ve elime bir top aldım. O topu annemin yardımıyla iki çubuğun arasından geçirdim. Çok zordu. Bir öğretmenin dediği gibi, onlar bizimle beraber olmak istiyorlar. Biz onları düşünmezken onlar bizi düşünüyor. Şeyma Akçora

‘Değer vermek’

Engellilere değer verilmelidir. Onlar da insan. Onların hayatını kolaylaştırmak için çeşitli faaliyetler yapılmalıdır. Kendimize nasıl değer verilmesini istiyorsanız, engelli arkadaşlarda öyle ister. Kaan Kalaycı