Hakan Çelenk Provokasyona açık toplum
HABERİ PAYLAŞ

Provokasyona açık toplum

Kılıçdaroğlu’na Meclis çatısı altında yapılan saldırı ülkeyi germek isteyen kışkırtıcıların işi çıksa geleceğimiz için daha az endişe duyardık. Tuhaf ama durumumuz böyle.

Umalım ki birileri kışkırtıcı maşa olarak kullandığı işe yaramaz bir serseriyi ortalığı karıştırmak için sahaya sürmüş olsun. Artık kışkırtmalara karnı tok Türk insanı işin içinden kolayca sıyrılacaktır. Bu oyunları artık yemeyiz.

Ama..

Kılıçdaroğlu’na Erdoğan’ın seçim söylemini kullanarak “Vatan haini” nidasıyla saldıran saldırgan sizin sokağın köşe başındaki sinirli bir serseriyse kötü alametler belirmiş demektir. Nasıl bir belaya bulaşmış olabileceğimizi 12 Eylül 1980’de çocuk olanlar belki yetişkinlerden daha iyi bilir.

Komşun düşman olursa!

Düşünün 8 yaşında çocuksunuz. Hangi sokağın hangi siyasi görüşün elinde olduğunu bilmek zorundasınız. Bilmelisiniz ki, birileri ailesinin siyasi görüşünü sorduğunda, meşrebine göre riski olmayan yanıtları vermelisiniz.

Haberin Devamı

Her dakika evlerin basılabileceği günlerdi. Komşunuza bile güvenemezdiniz. Siyasi gazeteleri komşular görmesin diye uzak bir bakkaldan satın alıp kese kâğıdı içinde eve getirirdiniz. Alevi aileler Ramazan’da ekmekleri akşamdan alırdı. Sahura kalktıkları sanılsın diye ışıklar açık uyunurdu.

Boşuna mı korktular? Hayır.. Maraş’ta, Çorum’da katliamlar yapıldı. Yıllar sonra Sivas’ta 37 kişi yakıldığında nefret tohumlarının hâlâ yeşerebileceği görüldü.

Bunlar karanlık ellerin provokasyonuydu değil mi? Belki öyledir ama katliamları yapan kalabalıklarda 10 binler vardı. Çoğu provokatör değildi, sadece kindarlardı. Öyle bir zamandı ki, kışkırtma tohumlarını topluma ilk serpenlerin daha sonra yeni bir katliam sergilemek için derin oyunlar çevirmelerine gerek kalmamıştı. İnsanımız kendiliğinden birbirini boğazlıyordu.

Kılıçdaroğlu olayı da provokasyon diye açıklanabilir elbette. Ama unutmayalım eninde sonunda olay insanda ve siyasette bitiyor. İşte birkaç örnek:

Kışkırtmaya hazır ortam


* Yıllarca PKK’yı “Dış güçlerin oyunu” olarak açıkladık. Doğrudur. Ama koskoca bir bölgeyi 2. sınıf vatandaş diyarı yaparsan her türlü provokasyona açıksın demektir.

Haberin Devamı

* Komşun Suriye’nin kaosa girmesine çanak tutarsan; hem bunalan diktatör Esad’ın hem Kaide’nin provokasyon tahtasında hedefe oturursun. Reyhanlı saldırısı büyümesine yol açtığımız bir örgütün işi çıkmadı mı?

* Adana’da sarin gazıyla yakaladığın militanları serbest bırakırsan, dünyanın en saygın gazetecisi senin için “Türkiye Şam’a kimyasal silah attı” diye yazıverir. Saldırıyı sen yapmasan bile, ülkeni diplomatik alanda bile provokasyona açık hale getirmek buna denir.

* Kavgadan beslenirsen, düşmanlıktan beslenen provokatörü ülkene davet edersin. ‘Gerilimin ilacı’ diye bilinen seçim bile işe yaramaz.

İnsanların tansiyon düşürücü geleneksel balkon konuşması beklentisi işte bu yüzdendi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder