Rağmen mi?

Durup dururken karakollara, garnizonlara, oraya buraya saldırılar başladı... Yol kesmeler, adam kaçırmalar, kimlik kontrolleri, neler neler. Nasıl oluyor bu? BDP ve HDP bu işe ne diyor? Çözüm Süreci’nin yüzde 9.8 oyla ödüllendirdiği Selahattin Demirtaş, bu konuda ne düşünüyor?

[[HAFTAYA]]

Susuyorlar. Mahcubiyetten mi, memnuniyetten mi, hiç belli değil. Öcalan “silahlı mücadelenin sona erdiğini” resmen ilan ederken, Hükümet, Kandil’le alenen müzakerelere hazırlanırken, birdenbire sıfırdan başlayan bu saldırılar nedir? Amaçları nedir. Kime meydan okuyorlar? Yine Devlet’e mi, yoksa bu def’a Kandil’e veya İmralı’ya mı?

Devleteyse, mesele yok. Ağızlarının payını alırlar. Fakat hem İmralı, hem Kandil, hem BDP-DHP, hem Demirtaş, hem Kışanak, hem Sırrı Beyciğim, hem Ahmet Türk abiciğim ve de öbürleri... hiçbiri kendini patron, şef, reis, ağa, başkan, lider falan zannetmesinler. Çünkü “bir avuç gerilla”ya ve Derin PKK’ya söz geçiremediklerini gördük. Öyleyse biz kiminle müzakere halindeyiz? Acaba yanlış muhatap mı seçtik?