Giriş
Cuma günü bu köşede “Bir Savcıyı yiyemediniz pes!” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım. Haberi hemen vereyim; O savcıyı yediler... Kim o savcı? Hrant Dink cinayetinde devlet görevlilerinin sorumlulukları ile ilgili iddianameyi yazan Gökalp Kökçü. Cemaatçi savcı Muammer Akkaş’ın sümenaltı ettiği soruşturmayı yeniden ele alan Yusuf Hakkı Doğan’dan sonra dosyayı devralan Gökalp Kökçü, Dink ailesinin de içine sinen bir iddianame yazmıştı.
Gökalp Kökçü, Hrant Dink cinayeti soruşturmasını Fethullah Gülen Cemaati ile Cemaat’in devlet içindeki çeteci polisleri ile rövanşa çevirmeden Trabzon, Ankara ve İstanbul’daki tüm istihbaratçıların sorumluluklarını ortaya koyan dengeli bir iddianame kaleme aldı. Ama tarafsızlık işe yaramadı. Dink cinayetinde sorumluluğu olan devlet görevlileri henüz yargılanmadan ilk ceza soruşturmayı yürüten Savcı Gökalp Kökçü’ye verilmiş oldu. İşin ilginci sanık yaptığı İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç koltuğunda otururken, onun hakkında 25 yıla kadar hapis isteyen Savcı’nın görev yerinin değiştirilmesi.
Zaten kavga da bundan çıktı. İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’in soruşturmanın dışında tutulmasını isteyenler vardı. Adliye içinden de baskı yaptılar. İfadeye çağırılmaması konusunda ısrar ettiler. Kökçü tüm baskılara direndi ve Engin Dinç’in ifadesini aldı. İyi ki de aldı böylece ilk kez öğrendiğimiz bilgi ve belgeleri savcıya verdi. Ayrıca ifadesinde gerçeğe aykırı bilgiler verdiği de iddianameye yansıdı. Savcıya baskılar iddianame yazıldıktan sonra da devam etti.
Engin Dinç’in sanık yapılmaması istendi. Hatta savcı Gökalp Kökçü’nün özel hayatı istihbaratçıların takibine alındı. Ama yılmadı. Başsavcılık yazdığı iddianameyi iki kez iade etmesine rağmen tutumundan vazgeçmedi. İade gerekçesinde Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve Reşat Altay açıkça kollandı. Ama sonuç değişmedi. Bedeli ise görevden alınmak oldu. Şimdi sıra, halen Yargıtay’da olan iddianamenin içinin boşaltılmasında. İddianameden üç isim çıkartılıp yeni bir iddianame gündeme gelir mi bilmiyorum. İddianamenin 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi nedeniyle bu zor görünüyor. Ama artık her şey mümkün. İşte o zaman tam tüy dikmiş olurlar.
