Nedim Şener Siyaset yalan ve kan
HABERİ PAYLAŞ

Siyaset yalan ve kan

Tamam, diyelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘başkanlık’ hayali uğruna çözüm sürecini bitirdi ve böylece büyük bir tuzak kurdu. Tamam diyelim ki, HDP Milletvekili Osman Baydemir’in dediği gibi; “8 Haziran sabahından itibaren derdest edilen plan tek başına iktidar olunmadığı için ülke bir savaş sathı mahaline çekiliyor. Tek başına iktidar olma uğruna fidanlar, canlar toprağa gömülüyor.”

Oyunu neden bozmadı?

Peki o zaman Abdullah Öcalan ve HDP yanında Çözüm Süreci masasının karşı tarafında oturan ‘PKK’, ‘KCK’ ya da ‘Kandil’ ne derseniz deyin onlar neden bu oyunu bozmadı? “İnadına barış” diyerek kendi çatışmasızlık halini neden sürdürmedi? Oysa bunu yapabilseydi hem insanlar ölmeyecek hem de yaşanan sorunların çözümünde siyasetin gücü artacaktı. HDP’nin oy oranını yüzde 13’e çıkartan şey de buydu. Kimilerine göre bu umudun temelleri 28 Şubat 2015 günü Dolmabahçe Mutabakatı ile atılmıştı. Oysa taraflar “Silahın yerine siyaset” diye yola çıkarken elinde silah olanın onu bırakmaya hiç niyeti yokmuş.

Haberin Devamı

Bugün gelinen noktada özellikle HDP’liler 28 Mart 2015 günü Dolmabahçe Sarayı’nda açıklanan 10 maddelik mutabakatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 Mart 2015 günü yaptığı açıklamayla yıktığını söylüyor. İşine yaradığı için buna inanan büyük bir grup var.

Neden inadına barış denmedi?

Oysa gerçek farklı. Silahı elinde tutan bu gücü bırakmayacaktı. Nitekim o günlerde dikkat çekmeyen bir ayrıntı iki gündür gazetelerde yer alıyor; buna göre silahla, terörle kendisini var eden PKK/KCK’lılar hiçbir zaman böyle bir mutabakatta yer almamış. Aslına bakarsanız böyle bir mutabakat hiç olmamış.

İşte KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’nun 1 Mart günü (Erdoğan’ın açıklamasından 20 gün önce) basına yansıyan sözleri; “Sorun bizim Türk devletine karşı silah bırakıp bırakmamamız sorunu değildir; sorun, böyle bir direnişi ortaya çıkaran koşulların ortadan kaldırılıp kaldırılmamasıdır. Kürt sorununu yaratan devlettir, devletin politikalarıdır ve hâlâ da bu sorun çözülmemiştir.

Bu sorun çözülmeden, ‘PKK silah bırakacak, PKK Kongresi’ni yapıp silah bırakma kararı alacak’ biçimindeki yaklaşımlar demagojidir, aldatmak ve sorunu çarpıtmaktır. Önder Apo hiçbir görüşmesinde Kürt sorunu çözülmeden ne silahın bırakılmasından ne de PKK’nın kongre yapıp silah bırakma kararı almasından söz etmiştir.

Haberin Devamı

Bu konuda esas karar sahibi olacak PKK’nın düşüncesi alınmadan, PKK’nın açıklaması ortaya çıkmadan hükümetin kalkıp “Silah bırakılacak” demesi zaten bir yalandır, bir demagojidir. Hiç kimsenin PKK adına silah bırakmasından, PKK’nın kongre yapıp silah bırakma kararı alacağından söz etmesi mümkün değildir. Hiç kimsenin üzerinde böyle bir vazife yoktur.

Kongre, Kürt sorununun çözülmediği bir ortamda silahlı mücadeleyi bırakma kararı almaz. Bunu herkes bilmeli.” Yani anlayacağınız hepimiz ‘barış’ diye, ‘demokrasi’ diye aldatılmışız. Kim tarafından mı, yalan üzerinden, insan hayatı ve kan üzerinden siyaset yapanlar tarafından.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder