Giriş
Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Mezunları Derneği (KAİMDER)’e bağlı evlerde cinsel istismara uğrayan 10 çocukla ile ilgili olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Aileden Sorumlu Bakan da (Sema Ramazanoğlu) zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette" sözleri siyaset söyleminde yeni bir dönemi açtı.
Başbakan mevzuat dışı olarak açılan evlerle ilgili gerek yerel, gerek Bakanlık yetkililerinin sorumluluğunu ortaya dökmek ve cezalandırmak yerine Kılıçdaroğlu’na “Hasta adam, patolojik vak’a” diye tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı’ da “siyasi sapık” dedi.
Peki Bakan’ın üslubu
Tam bu aşamada Kılıçdaroğlu’nun “Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış” sözleri bir üslup tartışması başlattı.
Oysa üslup tartışmasına Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun ''Bir tecavüz olayı Ensar Vakfını karalamak için gerekçe olamaz '' sözlerinden başlamak gerekirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Pişman mısınız?” diyenlerin önce Sema Ramazanoğlu’na bu soruyu sorması gerekir.
Bu konu önceki akşam CNNTürk’teki Tarafsız Bölge programında gündeme geldi. Kılıçdaroğlu,“Hayır değilim, gerekirse üslubumu daha da sertleştireceğim” dedi.
Çünkü Karaman’ın dışında Sinop, Rize, Afyon, Çorum Artvin’de Ensar Vakfı ile ilgili benzer istismar olaylarına karşı iktidarın sessizliği Kılıçdaroğlu’nu buna zorluyor. Ayrıca insanlığını kaybetmemiş herkesin çocukların yanında olup buna tepki göstermesi gerekir.
Yolsuzluk tartışması
Kılıçdaroğlu sert üslubunu yolsuzluk olayları için de kullanacağını gösterdi. Son grup konuşmasında, “Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı...
Kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur” dedi.
Aynı cümlede hem “önüne yatmak” deyimi hem de “altına yatmak” kelimeleri yer aldı. Kendisinin söylediği gibi “önüne yatmak” deyimi gelecek bir zarara karşı birini korumak anlamındadır.
Ama “altına yatmak” kelimelerinin yazılan dışında bir anlamı yok. Kılıçdaroğlu’na bunu sorduğumuzda “altına yatmak” cümlesini düzelteceğini sanmıştım.
Ama “Hayır daha da sertleşeceğiz, önce dilimizi sertleştireceğiz” dedi.
Muhalefetin yolsuzluklara dikkat çekmek için dilini sertleştirmesi kendi stratejisi ve tercihidir. Kitleler üzerinde dikkat çekici ve etkileyici de olabilir.
Ama sert üsluba “altına yatmak” seviyesinden başlanacaksa bu geri de tepebilir. Belki de siyasi rakiplerinin onu çekmek istediği yer de burasıdır.
Tuzağa düşmemek ise herkesin kendi elindedir.
