Suriyelilere baktıkça gör halini!

Türkiye’ye sığınan Suriyeli sayısı bir milyonu geçti. Bir kısmı kamplarda yaşıyor, bir kısmı günde 10-20 TL gibi açlık sınırında köle gibi çalışıyor. Göze çarpan kısmı ise uyanıklar: Eminönü, Taksim, Karaköy, Kadıköy’de dileniyor. Bizimkilerin de neden olduğu yanlış politikalar yüzünden evlerinden, yurtlarından oldular, ölmemek için kaçtılar, sürünüyorlar. Şikayetler artınca Fatih Belediyesi vapura bindirip Kadıköy’e yollamış, Kadıköy geri göndermiş! Ne olacak bu insanların hali? Onlara baktıkça düşünüyorum: Ahmet Davutoğlu’nun da dahli var çektiklerinde! Başbakan olması düşünülüyor bir de. Yarın biz de kaçmak zorunda kalacağımız Avrupa ülkelerinde el açalım diye mi?

[[HAFTAYA]]

Adayların farkları fark atacak

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP-MHP tarafından ortak aday olarak gösterilmesinden sonra gelen eleştiriler neydi? “İhsanoğlu, Erdoğan’ın çakmasıdır. O dinci, bu da dinci. O Arapçı, bu da.” Adaylar konuşmaya, dolaşmaya başladıktan sonra fark, siyahla beyaz gibi açığa çıkmaya başladı. İhsanoğlu, pazar günü, karşı çıkışın sembolü, Erdoğan’ın kabusu olan Gezi Parkı’na gitti. İstiklal Caddesi’nde sade vatandaş gibi dolaştı, Galatasaray Lisesi önünde şiddete karşı toplanmış olan kadınlarla konuştu, destek verdi. Erdoğan, etrafında etten duvar örülmeden halkın arasına karışmıyor. Bütün iktidarı boyunca kadına şiddete karşı çıkacak bir tek söz söylemedi! Sonra da dayanamayıp İhsanoğlu’na sataştı: “monşer” dedi. Fransızca “Mon Cher”, “Sayın, Azizim” anlamında. Bizde eğitimli, görgülü, yol yordam bilen diplomatları küçümsemek için “kendileri böyle olmayanlar” tarafından kullanılıyor! Kedi-ciğer meselesi. İhsanoğlu, ilim irfan, yabancı dil, görgü bakımından biraz yukarıda kalıyor diğer adaylara göre. RTE, cumhurbaşkanı olunca da yola, suya, köprüye, dövmeye, çocuğa, içtiğimize karışmaya devam edecekmiş. Çünkü cumhurbaşkanı değil, her konuda tek karar verici olmak istiyor. Ve hatta seçilse bile başbakanlıktan istifa etmeyebilir, çünkü yapmak istediği tam da bu: Hepsi birden!

Seçim sonuçları net değil

Siyasette süre çok önemli. İhsanoğlu adı ilk ortaya atıldığında kimse tanımıyordu. Haziran sonu itibariyle yapılan bir ankette (Matropoll) oy vereceklerin oranı yüzde 33’e çıktı. Aynı ankette Erdoğan’ın oyu ise yüzde 42. ‘Seçime katılım yüksek olursa Erdoğan ilk turda seçilemez’ deme nedenim de bu. 30 Mart İl Genel Meclisi oylarına göre AKP’nin oyu yüzde 43, CHP ve MHP’nin toplamı yüzde 42. Hiç bir şey bitmiş değil. Tabii CHP ve sessiz kalmasına rağmen MHP tabanının içinde de İhsanoğlu’na oy vermek istemeyen bir grup var. Herkesin tercihine saygı duyuyorum ama söz konusu olan aday değil, rejim. Bunu bir anlasalar!

Karaman'ın koyunu

İlahiyat profesörüymüş, Başbakan’ın fetvacısıymış, Ramazan günü, millet oruçlu, din iman düşünüyor güya... Bunun utanması da yok; kadına sadece bakarak boşalmak orucu bozmazmış buyurmuş, bu kadarını Haydar Dümen bile söylemez! Bunun için genç kızların şortla dolaşmalarına üzülüyorum, etraf sapık dolu, bakıp bakıp neler düşünüyorlar. Din iman bunlardan soruluyor; sonra da “Niye dindar değilsin” diyorlar! Dinden soğuttunuz da ondan.