Giriş
Demokrasiyle yönetilen bir hukuk devletinde seçimlerin güvenilir ve adil bir biçimde yapılabilmesi o demokrasinin namusudur. O yüzden “Seçim” denince herkes susar ve sadece bağımsızlığından kimsenin şüphe etmediği anayasal kurumlar konuşur.
Bizde de anayasada görevleri, yetkileri, çalışma biçimi tanımlanmış böyle bir kurum var. Adı: Yüksek Seçim Kurulu. (YSK)
* İşte o YSK önceki gün erken seçimin 1 Kasım’da yapılmasını öngören seçim takvimi taslağını siyasi partilerin görüşüne sunmuştu. Siyasi partiler de o taslak üzerindeki önerilerini ve görüşlerini YSK'ya bildirecek, YSK o görüşler doğrultusunda taslağa son şeklini vererek kesin seçim tarihini belirleyecekti.
Fakat gerek kalmadı! Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan dün erken seçimin tarihini açıkladı: “1 Kasım'da inşallah Türkiye tekrar seçimi yaşayacaktır.”
Allah’ı var, Cumhurbaşkanı Erdoğan taraf olduğunu hiç saklamadı... Aksine bununla gurur duyuyor. Siyasi partilere karşı “tarafsız” olmasını zaten kimse beklemiyor. Ama anayasal kurumlara karşı en azından saygılı olmasını beklemek hakkımız. Seçim tarihini cumhurbaşkanının açıklaması nedir yahu? YSK saksı mı? Süs bitkisi mi? Ne iş yapar? “Bitaraf olan bertaraf olur” sloganıyla güvenilirliği sıfırlanan devlet kurumlarında sıra YSK’ya mı geldi? YSK kesin kararını açıklamadan, Cumhurbaşkanı erken seçimin tarihini nereden biliyor? Dahası... Seçimin tarihini bilen Cumhurbaşkanı sonucunu da biliyor mu?
