Giriş
1- PKK’dan ‘Kürtler’ diye bahsetmek.
Bu grup ikiye ayrılıyor. İlk grubun başını HDP müttefiki liberaller çekiyor. PKK’yı Kürtlerin yegane temsilcisi gibi göstermeye bayılırlar.
Gören de sanır ki Türk’ün, Arap’ın, Kürt’ün, İngiliz’in, Alman’ın, Müslüman’ın, Hıristiyan’ın dünyada birer temsilcisi olsa hayat süper olacak! Süper olmadığı şu tutarsızlıktan belli: PKK’yı ‘Kürtler’ diye nitelemeye bayılanlar, Kızılay katliamı için ‘Kürtler yaptı’ demiyor.
Zaten diyemez de... Diyenin alnı karışlanmalı.
Böylesine tutarsız davrananlara ise şöyle denir: Dün eli silahlıya ‘Kürtler’ diye paye vererek cesaretlendirdiniz.
Bugün o eli silahlı katliam yapınca sıfat bulamıyorsunuz.
Katliamcıya ne Türk, ne Kürt, alt tarafı ‘terörist’ denir. Haksızlık ediyorsunuz Kürtlere! İkinci grup, Kürt düşmanı ırkçılardan oluşuyor.
Liberalerin “PKK=Kürtler” özdeşliğine bunlar da gönülden bağlı.
Alenen “Katliamı Kürtler yaptı” diyorlar. Böylece ırkçılık için bahaneleri oluyor.
Başında halen ‘yetmez ama evet’ kampanyasının tacını taşıyan alık liberaller, ırkçıya da teröriste de malzeme veriyor.
***
2- “PKK çok güçlü. Baharda inip askeri yenecek” söylemini yaymak.
Aslında PKK, tüm silahlı yapıların ortak propaganda el kitabını uyguluyor. Hindi gibi şişiniyor. Kendisince doğru yapıyor.
Söylem sivil alanda yayılınca aşırı güç atfedilen PKK’ya katılacaklar cesaretleniyor.
PKK tabanı olan bir örgüt, kabul. Şu an için yok edilemez, kabul. Doğrudur, PKK her bahar çok can yakar. Her yaz sonu ise ağır dayak yemiş olur.
Kıssadan hisse, PKK’nın askeri gücünü küçümsemek hatadır; abartmak ise akacak kanı artırmaktan başka işe yaramaz.
Şehitlere de, Kandil’in savaş ağalarının ağına yönlendirilen gence de yazıktır.
***
3- “Terörle yaşamaya alışmalıyız” demek.
Cümleyi, ortalama AKP’li siyasinin ruh halini en iyi yansıtan Abdülkadir Selvi kurdu.
Katliam günü bile seçim anketi düşünmenin anlamı işte bu sözde billurlaşıyor.
Bu zihniyet, hem PKK ve IŞİD terörünü hem de terör bahanesiyle demokrasiyi yıkmak isteyenlerin ihtiyacı olan şiddeti normalleştirir, meşrulaştırır.
Savaş muhabiri Şerif Turgut durumumuzu iyi anlatıyor: “Savaşların başlangıcında bir eşik var. O eşik toplu ölümleri kanıksatmadır.
Şu an Türkiye’de uygulanan bu. Sakın alışmayın!”
Depreme gezegenin önlenemez tektonik hareketleri neden olur. Alışmak zorundayız. Teröre ise beceriksiz siyasiler zemin hazırlar.
Siyasiler seçimde değişir. Alışmak tehlikelidir.
