Hakan Çelik Terörü durdurmak o kadar kolay değil
HABERİ PAYLAŞ

Terörü durdurmak o kadar kolay değil

Haberin Devamı

“Terörizmin en büyük hedefi hangi ülkeler?” diye sorulduğunda akla gelen ilk üç ülke ABD, İsrail ve İngiltere’dir. Yaşanan son olaylar ve bölgesel sarsıntılar bu tabloyu değiştirdi. Türkiye, bu üç ülkenin önüne geçti.

PKK, IŞİD ve DHKP-C başta olmak üzere irili ufaklı örgütlerin eş zamanlı radarına giren Türkiye, artık bir numaralı hedeftir. Devletin resmi bilgilerine göre IŞİD’in yaklaşık 70 bin üyesi var, 40 bini silahlı. Çoğu Suriye’de. Türkiye’nin Irak ve Suriye sınırının uzunluğu 1300 kilometre. Bunun 200-300 kilometresinde şu an çok sıcak çatışma var. Ülkemizdeki Suriyeli ve Iraklı sığınmacı sayısı 2 milyonu aştı.

Çatışmaların Halep ve çevresinde yoğunlaşması halinde yüzbinlerce kişinin daha kapımıza yığılma ihtimali var. Şimdi, yaşanan sorunları ve oluşan riskleri alt alta toplayınca durumun vahameti ortaya çıkıyor. Sığınmacı Suriyeliler için yapılan harcamalar, sınır bölgesindeki ticaret kaybı, turizmdeki rezervasyon iptalleri, ihracat sorunlarının toplam maliyeti 20-25 milyar dolar.

[[HAFTAYA]]

IŞİD’in son saldırılarında 50’ye yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Türkiye’nin tutumu ile IŞİD eylemleri arasında paralellik kuran PKK yeniden silaha sarıldı. PKK’nın bu hamlesi uzun süredir devam eden eylemsizlik ve çatışmasızlık ortamının fiilen sona ermesi demek. Bu ortamda Türkiye açık kapı politikasını sürdüremez.

Sınırımıza silahlı unsurlar bile geldiğinde geri çevirmiyor, yaralılarını hastanelere kabul ediyorduk. Artık bu olmayacak. Türkiye’nin aldığı bu yeni pozisyonun IŞİD açısından da ağır bir bedeli olacaktır; bugüne kadar “Nasıl olsa Türkiye bana dokunmaz” gibi bir kanaat içindeydi. İncirlik Üssü’nün açılması ve koalisyona katılan Batılı ülkelerle yoğun istihbarat işbirliği IŞİD açısından çok daha sıkıntılı bir döneme işaret ediyor.

PKK ve IŞİD’in Türkiye’ye saldırıları haince ve alçakça. Türkiye, bu örgütlerin tabanını oluşturan bölgelerdeki halkın mağdur olmaması için kollarını sonuna kadar açtı. Kobani’ye ilk yardım elini uzatan ülke oldu. Dünyada en çok mülteci kabul eden ülke yine Türkiye. Koskoca Avrupa 40 bin mülteciyi bile alamadı. Güney Akdeniz’e yaklaşan mülteci teknelerini bir batırmadıkları kaldı.

Türkiye şefkat elini uzatmasına karşın haksızlığa ve ihanete uğradı. Günlerdir yazıyorum, anlatıyorum: Terörle mücadelede askeri ve güvenlik önlemleri, işin sadece bir boyutunu oluşturuyor. Irak, Suriye, Afganistan, Nijerya, Sudan gibi ülkelerde terörü doğuran sebepler ortadan kaldırılmadığı sürece radikal örgütlerin kökü kazınamaz, bu örgütlere katılımlar durdurulamaz. “ABD, Avrupa Birliği, Rusya, Çin gibi güçlü ülkelerin terörü doğuran ekonomik, sosyal ve siyasi meseleleri çözmek gibi bir iradesi var mı?” derseniz, yanıtım maalesef “Hayır” olacak.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder