Yazgülü Aldoğan Ülkeyi yangın yerine çevirmeden...
HABERİ PAYLAŞ

Ülkeyi yangın yerine çevirmeden...

Haberin Devamı

Tam 11 aydır önlerinde bekleyen İstanbul Askeri Casusluk Davası’na bakmadılar da, birdenbire kucaklarında buldukları Seçim Barajı konusuna bakıverdiler! Anayasa Mahkemesi’nden bahsediyorum. Seçim Barajı’nın yüzde 10 olması, parlamenter demokrasi ile yönetilen hiçbir ülkede yok. Oylar paramparça olmasın, istikrar gelsin diye konulan bu baraj yüzünden, yoğunluklu olarak Güneydoğu’da yaşayan Kürtler, TBMM’de yeterince temsil edilemiyor.

Bölgedeki illerde yüzde 50’nin üstünde oy alıp tüm belediye başkanlıklarını kazandılar. Ama iş genel seçimlere gelince, ülke çapında yüzde 10 barajını geçemedikleri için yüzde 50’nin üzerinde oy aldıkları illerde milletvekili çıkaramıyorlar. Bunu aşmak için bağımsız adaylık yolunu seçiyor ve hem oyların bir kısmını kaybediyor hem de çok zorlanıyorlar. Yine de seçtirdikleri bağımsız adaylar, sonradan parti şemsiyesi altına girip grup kurma olanağı bulacak kadar çok. Ama oylarının bir kısmını da ikinci sıradaki partiye kaptırıyorlar, yani AKP’ye! “Silahını bırak dağdan in, gel düz ovada politika yap!” çağrısı yaptığınız insanlara “yüzde 10 baraj” dayatmak ne kadar hakkaniyetlidir?

[[HAFTAYA]]

Talep üç partiden

“Darbe anayasasıyla yönetilmeyelim, anayasayı değiştirelim” diye ortaya çıkan AKP nedense bir darbe ürünü olan barajı kaldırmak ya da indirmek için parmağını kıpırdatmadı. Nasıl yapsın ki? Üç seçimdir bunun kaymağını yiyor! Konunun alevlenme sebebi, bir gazetecinin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a, Anayasa Mahkemesi’ne hak ihlali yapan BBP, Saadet ve DSP’nin başvurularının ne olduğunu sorması ve onun da konunun genel kurulda görüşülme aşamasına geldiğini söylemesi. Raportör görüşünü vermiş ve mahkeme usul yönünden görüşmeyi yapmayı kararlaştırmış.

İptal çıkar mı?

Bütün hukukçuların üzerinde birleştiği nokta; Anayasa Mahkemesi’nin 34 yıllık bir yasayı, süre geçtiği için, hak ihlalinden ötürü iptal edemeyeceği. Ancak, yasanın hak ihlali yaptığına karar verilirse ne olacak? Anayasa Mahkemesi yeni yasa çıkaramaz. Yüksek Seçim Kurulu da kendi kendine karar veremez. Yapılması gereken; TBMM’nin ihlal sayılmayacak bir oranı kabul etmesidir. Tabii bu da AKP’nin isteyip istememesine bağlı. Oylarının yüzde 40’a düştüğü söylenirken bunu hayatta yapmazlar! Zaten kopardıkları yaygaradan ve yaşadıkları panikten belli. Peki ya kararı yok sayarlar ve seçim yüzde 10 barajla yapılırsa, seçim sonrası birileri bu sonuçların hak ihlali olduğu gerekçesiyle iptalini isterse ne olacak? KAOS! Sokaklar karışır! BDP-HDP’nin yüzüne nasıl bakacaklar? Korkunun ecele faydası yok. Top ayağınıza gelmişken hakkaniyetle indirin barajı, “Bundan sonraki seçimde uygulayacağız, zaman yok” deyip topu taca atın! Bu da AKP’ye tavsiyemdir!

Madenciye güvenli günler

İŞKUR’dan gelen bir SMS mesajıyla işten çıkarılan Soma’daki 2 bin 800 işçiye ne yazılmıştı biliyor musunuz? “Şu tarihten itibaren işinize son verilmiştir. Sağlıklı ve güvenli günler dileriz!” Bir de kol saati işareti yollasalarmış, tam olurdu! İnsanlarla bu kadar mı dalga geçilir? Siz hayatta kalmak için “güvenli” çalışma koşulları mı istiyordunuz? “Yaşamak” mı istiyordunuz? Al sana çıkış belgen! Maden dışında hem sağ kalırsın hem de güvenli! Nasıl mı geçinirsin? Orası senin bileceğin iş! Şimdi işçiler ağlıyor, “Ev, araba almıştık, kredi taksitimiz vardı, nasıl ödeyeceğiz?” diye. Valla o maaşla hem aile geçindirip hem nasıl ev araba aldığınızı da ben anlamıyorum ya!..

Sıradaki haber yükleniyor...
holder