Umudum var

Ülke içinde ve dışında çok can sıkıcı bir gündemimiz olduğu doğru. Ama unutmayalım; coğrafyamızda hayat birkaç yüzyıldır kolay değil. Başbakan Ahmet Davutoğlu bir süredir uluslararası toplum ve önemli başkentlere Türkiye’nin küresel sistemin güçlü bir parçası olduğu mesajını vermeye çalışıyor. Londra, Davos ve Berlin temaslarının ortak mesajı bu.

Uzun süre Başbakan Yardımcısı olan Ali Babacan da Davutoğlu ile birlikte Londra görüşmelerine katıldı. Davutoğlu’nun, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Babacan gibi güven veren iki isimle Avrupa’ya güçlü mesajlar vermesi şu dönemde ihtiyaç duyduğumuz bir adım oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, benim de izlediğim Çin, Japonya ve Endonezya ziyaretlerinde Asyalı yatırımcılar Türkiye’ye davet edildi, olumlu sonuçlar da alındı. Ama bu süreçte daha gitmemiz gereken çok yol var. Reformlar ve demokratikleşme adımlarıyla hukuk devletini güçlendirebilirsek Türkiye’nin önü açılır.

* * *


İsrail ile bir-iki hafta içinde normalleşme yönünde somut adımlar görebiliriz. Benzer gelişmeleri Ankara-Kahire ilişkilerinde de bekliyorum. Ülkelerin önemli meselelere bakışlarında ciddi farklılıklar devam ediyor ama uluslararası gelişmeler Türkiye, Mısır ve İsrail’i daha fazla yakınlaşmaya itiyor. Türkiye açısından hayati bir konu da Kıbrıs. Pek çok kez barış için girişimler olmuştu, bu kez şans daha yüksek. Kalıcı bir barış ve çözüm sağlanabilirse Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde de rahatlama yaşanabilir. Ortadoğu’da kendi coğrafyasına hapsedilmek istenen Türkiye, sadece seyirci rolü oynamak istemiyor. Ankara’nın Katar ve Somali’de askeri varlık göstermeye başlaması bunun somut örneği.

* * *

Türkiye 10 yıl önce Afrika açılımını başlattığında bazı çevreler bu girişimi küçümsemişti. Zaman, bu adımın ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Klasik pazarların tıkanmaya başlaması herkesi alternatif bölgelere yöneltiyor. Türkiye iyi ki o dönemde bu yolu açmış. Geçenlerde THY Genel Müdürü Temel Kotil ile konuşuyorduk. THY’nin Afrika kıtasında bir numaralı taşıyıcı haline geldiğini hatırlattı. Geçmişte böyle bir başarıyı hayal bile edemezdik. Her türlü zorluğa rağmen Türkiye’nin önünde umut veren bir yol var. Yeter ki geleceğe dair vizyonumuzu kaybetmeyelim. Doğru adımları doğru zamanda atalım.