Vizesiz Avrupa hayali

Avrupa Birliği ile Suriyeli mülteciler konusunda pazarlıklar tamamlanmış, imzalar atılmış hatta kutlamalar yapılmışken bir anda ekstra şartlar öne sürüldü.
O şartlar içinde terörle mücadele yasasının değiştirilmesi de var.
Bir başka deyişle Avrupa, Türkiye’ye “terör ayarı” veriyor.
* * *
Hiç kimse kusura bakmasın, Türkiye bu ayarı kabul etmez.
Çünkü mesele Türkiye’de olmayan toplanma ve ifade özgürlüğünden ya da canlı bomba ile gazeteciyi aynı kefeye koyan diğer antidemokratik uygulamalardan ibaret değil.
Türkiye, tarihinin en büyük terör kuşatması altında...
Hal böyleyken Ankara’da otobüs durağına bombalı saldırı düzenleyen terör örgütü Avrupa Konseyi’nin yanı başında çadır kurabiliyor.
Türkiye’de suikast işleyen bir terörist Avrupa sokaklarında elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor.
Velhasıl, Avrupa ucu kendisine dokunmayan bütün terör örgütlerine alabildiğine özgürlük tanırken bu örgütlerin döktüğü kan Türkiye’yi boğuyor.
Bu yetmezmiş gibi Avrupa, Türkiye’ye terörle mücadele konusunda “Bize benzeyin” diyor.
Size benzeyelim de Meclis’in yanına PKK çadırı mı kurduralım?
Yoksa Fehriye Erdal’ı İstanbul Boğazı’nda mı ağırlayalım?
Bunun adı tavsiye filan değil, düpedüz küfürdür!
* * *
Dönelim vize meselesine...
İstanbul’dan çık bakalım yola Yüksekova’ya izinsiz gidebiliyor musun?
Ya da Ankara’dan çık, Cizre’ye gitmeye çalış, Silopi’ye veya Lice’ye...
Güvenlik güçlerimiz terörle mücadele ediyor.
Allah güç kuvvet versin.
Ama ortada bir gerçek var: Girmeyi geçtim kendi ülkemizin güneydoğusunda izinsiz sokağa çıkamıyorken, Avrupa’ya vizesiz girsen ne girmesen ne?
Okumuşsunuzdur...
Nizip’teki mülteci kampında Suriyeli çocuklara tecavüz edildiği ortaya çıktı.
Ne acayip değil mi?
Uğruna vize pazarlığı yaptığımız çocukları bir sapıktan koruyamıyoruz ama Avrupa’da vizesiz gezme hayali kurabiliyoruz.