Giriş
Yapımı için 300 milyon dolar harcandı. Yetmedi, aydınlatması için ayda 30 bin TL harcanıyordu... Bir sabah uyandık ki... Yıkılmış. Erzurum’daki atlama pistlerinden bahsediyorum... Heyelan olmuş! Arkadaş o bölgede heyelan olacağı bilinmiyor muydu? Neden tedbir alınmadı? Aslında nedeni basit: Fay hattının üzerine gecekondu yapılabilen ülkede heyelanın olduğu yere atlama pisti yapılması normaldir.
[[HAFTAYA]]
***
Erzurum’daki Jeoloji Mühendisleri Odası açıklama yaptı: 'Ülkemizin jeolojik gerçekliliği göz ardı edilerek, doğaya inat ’her yerde inşaat yaparım’ anlayışının sonucu; dün olduğu gibi bugün de milyarlarca lira kamu kaynağının heba olması devam etmektedir.'
***
Jeolojisi Mühendisleri Odası ki tamamı bilim adamlarından kuruludur, özetle diyor ki, 'Bunun böyle olacağı belliydi.'
***
Plansız programsız ‘yatırımın’ tek örneği Erzurum’da yıkılan atlama kuleleri değil. İstanbul’da bir stat var: Atatürk Olimpiyat Stadı. Otomobille gitmek imkansız, metrobüsü kullanırsan gitmesi 3 saat dönmesi 4 saat. Stat öyle bir rüzgar alıyor ki ne saha içinde top oynamak, ne tribünde maç seyretmek mümkün... Baktılar olmuyor, stadın her tarafını rüzgar panelleri ile kapattılar. Oldu mu? Yine olmadı. Beşiktaş kalecisi Tolga Zengin “Bu stadın adında geçen Atatürk’ten başka hiçbir güzel tarafı yok” demişti. Peki ne kadar para harcandı bu stat için? 200 milyon dolar.
***
Bitti mi? Bitmedi... Anadolu Yakası’nda bir Formula 1 Pisti var değil mi? Ne Formula 1 kaldı ne de başka bir yarış... Ne işe yarıyor şimdi o pist biliyor musunuz? Araç kiralama şirketi tarafından depo olarak kullanılıyor. O pistin yapımı için harcanan milyon dolarlar ne oldu biliyor musunuz? Çöp!
***
Yazık... Çöpe giden milyonlarca dolara ve umutlarımıza hem yazık hem de günah... Biri anlatsın artık bu arkadaşlara: Yatırım, tesisleşme planla-projeyle yapılır gazla değil!
