Yerli ve Milli olmanın bedeli

Galatasaray yönetimi önceki gün teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun görevine son verdi. Hamza Hoca, Galatasaray’ın başına geçeli 10 ay olmuştu. Peki, bu 10 ayda kovulmayı hak edecek ne yaptı?

52 maç. 33 galibiyet. 1 Süper Lig Şampiyonluğu. 1 Türkiye Kupası. 1 Süper Kupa. 10 mağlubiyet. 9 beraberlik.

Manchester United gibi bir teknik direktörle 27 yıl çalışacak özveriyi, istikrarı, disiplini ve inancı Türkiye şartlarında beklemek belki hayal ama bu kadarı da ayıp be kardeşim. 10 ay gibi kısa bir sürede böylesine somut ve önemli bir başarı kaydetmiş teknik adam neden kovulur? Eskiden “Bakkal dükkanım olsa kasaya oturtmayacağım adamlar ülkenin en büyük kulüplerinde yöneticilik yapıyor” derdim. Yanılmışım. Zira bakkal defterinde bile yukardaki istatistiklere bakıp teknik direktörün işine son verecek bir hesap hatası olmaz. O yüzden bütün bakkallardan özür dilerim.

Cumhurbaşkanımızın vaktiyle Meclis’e girecek milletvekilleri için bir temennisi vardı hatırlıyor musunuz? “Yerli ve Milli” olmak...

Son genel seçimde ülkenin yarısı Cumhurbaşkanı’nın bu temennisinin altına imzasını attı. Ben ise şimdi ülkenin tamamına sesleniyorum. Madem bizden olana, bizim olana sahip çıkıyoruz o halde buyurun size tepeden tırnağa “yerli ve milli”, üstüne üstlük haza beyefendi bir spor adamına yapılan muamele. Saçının telinden ayak parmağının ucuna kadar Beşiktaşlı biri olarak yazıyorum bunu: “Yerli ve Milli” olana sahip çıkıyorsak eğer gün Hamza Hoca’nın arkasında durma günüdür.