Yılbaşı kutlaması haram, Noel eyvallah

Yeni Cumhurbaşkanı jest yaptı ve kaçmayıp kalan Hıristiyan vatandaşlarının Noel yortusunu kutladı! Yılbaşı kutlamalarının bir Hıristiyanlık propagandası olduğunu zanneden ya da iddia eden bir Milli Eğitim Müdürü ise okul müdürlerine SMS atmış, ‘çocukların yılbaşını kutlamayın, böyle kötü alışkanlıklar edinmesinler’ diye! Geçenlerde bir başkası da “Anaokullarında dua edilsin” demişti.

Bunlar özel yetiştiriliyor belli. Yılbaşı kutlamasının bunları niye bu kadar rahatsız ettiğini anlamak da zor. Bir yıl, tarih değişiyor, yenisi geliyor, insanların dilekleri, beklentileri var, kutlansa ne olur? Yüzümüzü gülümsetecek her şeye mi karşısınız? Maksat takvim değişikliği istemek, hicri takvime dönmekse, o da arkadan gelecek herhalde! Böylece mezar taşlarını da daha iyi anlar, dedelerimizin 300 yıl yaşadığını düşünmeyiz!

[[HAFTAYA]]

Bilim ve felsefe

Sn. Cumhurbaşkanı bugün de “Türkçe ile bilim ve felsefe yapamazsınız” buyurmuş. Tam da doğum kontrolü yapmanın ihanet olduğunu tartışmaya başlamış, doyamamıştık ki şimdi bu konu çıktı. Kendisinden ricam neyi tartışacağımızı her gün değiştirmese de hızımızı alabilsek! Bu kafayla bilim ve felsefe yapamayacağımız kesin de, dilimiz bize kalsın bari!

Adaletin nerede kahpe dünya!

Canım memleketimde iki gün arayla gerçekleşen yargı sonuçları: 17 Aralık 2013’de paralarına el konulan Barış Güler, (Muammer Güler’in oğlu) ve Abdullah Happani (Reza Zarrap’ın sağ kolu) emanetlerini faiziyle birlikte geri aldı. Barış Güler bankadaki parasını banka havalesiyle el değmeden aldığı için sansasyonel olmadı ama Happani altın, dolar, euro ve TL olan serveti tekerlekli bir bavula koyup herkesin gözü önünde götürdüğü için milletin gözü kaldı! Happani, 57 bin TL tutan faizi de Kızılay’a bağışladı. Zenginin malı züğürdün çenesini yorar misali herkes ‘götürdüler, malı götürdüler’ diye dövünürken Hanefi Avcı’nın Devrimci Karargah adlı silahlı örgüt üyeliği Yargıtay’da onandı! Memlekette hâlâ okuma yazma bilmeyen vatandaş var, hâlâ Aziz Nesin’i mezarında döndürecek kadar düşük bir zeka söz konusu. “Nasıl olsa anlamazlar, nasıl olsa sorgulamazlar” demeyin, en sıradan insan bile hadi yaa, yok yaa oldu! Solculara işkence yaptırdığı sabit bir eski polis müdürünün eylemci bir sol örgüte üyeliğine mi gülelim, gözümüze soka soka götürdükleri paranın faizinin de bizim cebimizden çıktığına mı!

Dünya barışıyor, biz didişiyoruz!..

Yılın mutlu sonla biten öyküsü ABD-Küba barışması. Obama’nın puro içerken çekilen fotoğrafından ziyade karnı burnunda bir kadının yıllardır görmediği kocasına göz yaşlarıyla sarılışı yüreğimi ısıttı. Hikayenin perde arkasını bilmezseniz, ABD’de casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunan adamın bu yeni barışla serbest kalmışken karısının hamileliğine nasıl tepki göstermediğini düşünebilir, hatta şimdi bir cinayet işlenecek diyebilirsiniz. Ama bu bebek, Papa’nın araya girmesi ve tutuklu babanın spermlerinin taşınması ile gerçekleşiyor. Karnı burnunda anne, eşine kavuştu, birlikte kızlarını bekliyorlar! Barış her zaman mutluluk verici. Biz de Kürtler, hatta Araplarla barışmak üzereyiz. Çözüm süreci tam gaz; AKP, Katar’ın aracılığıyla, darbeci diye demediğini bırakmadığı Mısır Başkanı Sisi ile bile el sıkışmak üzere. Geriye kalıyor Esat! Ona da Eset demekten vazgeçmeleri yakındır, Suriye’de yerine koyacak kimse bulamadılar çünkü. Geriye bizim ve bölgenin başına IŞİD’i bela etmeleri kaldı!