Giriş
Memlekette futbolun ne kadar sevildiğine dair binlerce yazıya her an rastlayabilir, binlerce yorumu her an duyabilirsiniz. Türkiye'de futbolun ne kadar sevildiğine dair yüzlerce örnek bir çırpıda sayılabilir! Şimdi bütün bunların dışında bir cümle kurmak gerekiyor ve gerçeği söylemek gerekiyor. Aslında bu memlekette futbol oyunu sevilmiyor. Futbol üzerinden yarattığımız savaşı, kavga dövüşü, gerginliği, sanal düşman yaratıp nefret kusmayı seviyoruz biz.
Kirli bir sevgi bu
Oyuna dair oyunla ilgili teknik, taktik, felsefe ve hikâyeler yerine içimizdeki kini, nefreti futbol üzerinden etrafa saçıyoruz. Aslında futbolu sevmeyip bu kirli oyuna alet ediyoruz. Futbolun yalnızca bir oyun olduğunu da bu nedenle kabul etmiyoruz. Bu yaşanan süreçte rating, tiraj ve benzeri kaygılarla hareket eden medya da futbolun oyun yönü yerine yeteri kadar eğilmeyip bu kargaşa üzerinden hareket ettikçe ortaya çıkan tablo ortada aslında.
Kayseri Erciyesspor takımı oyuncularu
Bu nasıl bildiri?
Kayseri Erciyes Taraftarlar Derneği bu haftaki Çaykur Rizespor maçı öncesinde yayınladığı bildiriden aldığım bir paragraf, yukarıdakileri neden yazdığımı gayet net bir şekilde anlatıyor: "Taraftarın suçu, takımın hatırına sizi protesto etmeyip, mağlup olduğunuz maçtan sonra bile sessiz kalmak mı? Yani yaptıklarınızın yanınıza kar kalacağını zannediyorsanız yanılıyorsunuz... Çaykur Rize maçını mutlaka kazanmanız gerekiyor. Size ikinci bir şans vermiyoruz. Bu maçı ya alacaksınız, ya da alacaksınız. Aksi sonuçta stattan tesislere bile gelmeyip hepiniz bu şehri terk edin."
Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilerk
Yalandan vazgeçelim
Şimdi şu söylenenleri okuduktan sonra bu memlekette bizim futbolu bir oyun olarak sevdiğimizden emin misiniz? Ben kesinlikle bizim futbolu sevmediğimizi düşünüyorum. Biz futbol üzerinden kavga etmeyi ve kendimizi var etmeyi seviyoruz aslında. Acı ama gerçek bu gerisi hikaye. Bu kirli oyunu sürdürmeyi bıraksak, ya da en azından futbolu alet etmesek. Daha ne kadar kirletebiliriz bu güzel oyunu acaba?
