Dünya Türkiye'den ABD'ye 7 milyar dolarlık rest

Türkiye'den ABD'ye 7 milyar dolarlık rest

Paylaş
Türkiye'den ABD'ye 7 milyar dolarlık rest

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, sözde "Ermeni soykırımı" tasarısını görüştü

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, 1915 olaylarına ilişkin tasarıyı görüşüyor. Görüşme, Komite Başkanı Demokrat Parti milletvekili Howard Berman’ın yönetiminde açıldı.

Komite üyelerinin, tasarıyla ilgili görüşlerini dile getirmesinin ardından, oylamaya geçildi.

Komite’de 46 üye bulunuyor. Tasarının kabul edilmesi için salt çoğunluk gerekiyor.

Tasarının komiteden geçmesi durumunda, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu gündemine gelip gelmeyeceği, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin kararına bağlı olacak.

Türkiye, var olan 7 milyar dolarlık savunma anlaşmalarını iptal etme uyarısında bulundu. Obama yönetiminin, tasarının geçmemesi için komiteye tavsiyede bulunduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Clinton da, komite başkanını arayarak 'Türkiye - Ermenistan arasındaki süreci zedeler' uyarısını yaptı. Bu arada Ankara - Washington hattında da en üst seviyede görüşmeler sürdü.

İşte tasarıyla ilgili en çok sorulan sorular ve yanıtları:

TASARININ TÜRKÇE TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ

TEMSİLCİLER MECLİSİ'Nİ TÜRK İMAM AÇTI

Tasarıda ne diyor?

Tasarıda ABD Başkanı'na bir çağrı yapılıyor. Bu çağrıda Başkan'ın her 24 Nisan'da Amerikan halkını sözde "soykırım" sırasında hayatını kaybeden 1.5 milyon Ermeni'yi anmaya davet etmesi isteniyor.

Kabul edilme olasılığı nedir?

Her ne kadar Türk basınına yansıyan haberler ve açıklamalar, tasarının kabul edilme ve reddedilme olasılıklarının birbirine yakın olduğuna işaret etse de esas beklenen kabul yönünde bir karar çıkması. Çünkü ABD’de Ermeni lobisi ve bu lobiye yakın Kongre üyeleri, geçmişte olduğu gibi bu tarz bir tasarıyı yeterli destek olmadan Komite’ye sokmuyorlar.

Dolayısıyla Ermeni lobisine yakın bir isim olan Komite Başkanı Howard Berman açıklamalarında Komite’de yeterli desteğin bulunduğunun işaretlerini veriyor. Berman, tasarının salt çoğunluğun desteğinin almasının ardından ancak Genel Kurul’a sunulacağını söylüyor.

Yani kabul edilirse ABD sözde "Ermeni soykırımı"nı tanımış mı olacak?

Hayır. Ancak tanıma konusunda bir adım atılmış olacak. Komite'de kabul edilmesi durumunda bu karar tasarısının yeni adresi 435 üyeli Temsilciler Meclisi Genel Kurulu. Tasarının Genel Kurul gündemine alınıp alınmayacağı henüz belli değil. Burada karar Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin. Pelosi, 1915 olaylarının "soykırım" olduğuna inanan, Ermeni lobisine yakın bir isim.

ABD'de yasama organı iki kanattan oluşuyor. Temsilciler Meclisi'yle birlikte yasamayı oluşturan diğer kanat ise 100 üyeli Senato. Dolayısıyla benzer bir tasarının Senato'da da kabul edilmesi gerekiyor. Şu anda Senato'nun Dış İlişkiler Komitesi'nde bekleyen bir “soykırım” tasarısı bulunuyor. Bu tasarı henüz Komite gündemine alınmış değil.

Dolayısıyla tasarı Genel Kurul gündemine alınsa ve hatta buradaki oylamada kabul edilmiş olsa bile yasalaşmış anlamına gelmiyor. Bunun geçmişte de örnekleri görüldü.

Daha önce benzer girişimler oldu mu?

Evet. Esasında böyle bir karar tasarısının artık her yılın başlarında yani sözde "soykırım"ın anma günü olarak gösterilen 24 Nisan öncesi konuşulmaya başlanması neredeyse bir gelenek haline geldi.

Daha önce 4 defa böyle girişimler oldu. 1975 ve 1984 yıllarında Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nda benzer bir karar tasarısı kabul edildi. Ancak tasarı Senato'dan geçmediği için yasalaşamadı. 2000 ve 2007 yıllarında ise ABD Başkanlarının devreye girmesiyle tasarı Temsilciler Meclisi Genel Kurul gündemine alınmadan rafa kaldırıldı.

2000'de Bill Clinton, 2007'de de George W. Bush başkandı. Şu andaki Başkan Barack Obama'nın bu konu hakkındaki düşünceleri neler?

Obama, 2008 yılındaki Başkanlık seçimleri öncesinde ABD'de sayıları milyonları bulan Ermeni asıllı vatandaşlara sözde "soykırım" iddialarını tanıyacağı sözü verdi. Ermeni diasporası, Obama’yı şu ana kadar sözde "soykırım"ı tanımaya en yakın başkan olarak görüyor.

Obama geçen yılki ilk 24 Nisan açıklamasında bu sözünü tutmadı ve olayları "soykırım" olarak nitelendirmedi. Ancak, açıklamasında Ermenilerin 1915 olayları için kullandığı "Meds Yeghern" yani "Büyük Felaket" terimini kullandı. Böylelikle ABD Başkanı hem verdiği sözden dönmediğini göstermeye hem de Türkiye gibi kilit bir müttefiki küstürmemeye çalıştı. Ancak bu açıklama Ermeni diasporasının yanı sıra Türkiye'nin de tepkisini çekti.

Obama'nın bu görüşleri ABD'de sözde "soykırım"ı tanıyan bir yasanın çıkması olasılığını artıyor mu?

Teoride evet. Ancak pratikte geçmişte de örnekleri görüldüğü gibi olasılığın arttığını söylemek zor. Örneğin Bill Clinton da seçimlerden önce benzer bir söz vermiş ancak daha sonra tasarının yasallaşmaması için bizzat kendisi devreye girmişti.

Obama henüz tasarıyla ilgili görüşlerini net bir biçimde ortaya koymadı. Ancak Dışişleri Bakanı Hillary Clinton geçtiğimiz günlerde Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ne yaptığı konuşmada, Türkiye-Ermenistan arasındaki protokol sürecine zarar verecek bir adımın atılmaması gerektiği mesajını verdi.

Başkan'ın yasama sürecine müdahale yetkisi bulunuyor mu?

Doğrudan bulunmuyor. Ancak ulusal güvenliğin ve çıkarların tehlikede olduğu durumlarda ABD Başkanı Senato ve Temsilciler Meclisi başkanlarına gerekli uyarıları yapabiliyor. Şu anda ABD yönetiminin önceliği Türkiye ile Ermenistan arasında normalleşme sürecinde ve diplomatik ilişkilerin kurulmasında adım atıldığını görmek.

Washington yönetimi böylesi bir tasarının protokollerle başlayan sürece ağır darbe vuracağının bilincinde. Üstelik ABD'nin Türkiye'nin askerinin bulunduğu Afganistan'daki mücadelesi devam ediyor ve Irak'tan çekilmesi konusunda da takvim işliyor. Ayrıca İran ve Ortadoğu barış süreci de denkleme eklendiğinde Türkiye kilit bir konumda bulunuyor. Dolayısıyla sözde "soykırım" tasarısının yasalaşma sürecinde daha ileri adımlara geçilmesi durumunda Başkan Obama'nın devreye girdiğini görmek şaşırtıcı olmayacak.

Tasarının geçmemesi ya da rafa kalkması Ermenistan hükümetinin tepkisine neden olur mu?

Böyle bir durumda Ermenistan hükümetinin tepki gösterdiğini görmek şaşırtıcı olmaz. Zira Ermenistan'ın bağımsızlık deklarasyona göre devletin kuruluş amaçları arasında sözde "soykırım"ın uluslararası alanda tanınması da yer alıyor.

Dolayısıyla her Ermenistan hükümeti bu amaç için çalışmakla yükümlü. Ancak tasarının bu yılki zamanlaması çok kritik bir döneme denk geliyor. Böyle bir tasarının yasalaşması ya da bu yönde çok daha ciddi adımlar atılması durumunda Türkiye, Ermenistan ile normalleşme sürecini de askıya alabilir.

Bu da ekonomik açıdan zorda olan Ermenistan için çok büyük önem taşıyan sınırın açılmasının süresiz olarak ertelenmesine yol açar.

Ermenistan hükümeti için şu andaki sözde "soykırım" iddialarının tanınmasından çok sınırın açılması daha önem taşıyor. Dolayısıyla tasarının geçmemesi ve Türkiye-Ermenistan-ABD arasında bir tasarı krizinin daha savuşturulması Erivan hükümetine de rahat bir nefes aldırabilir.

(Hürriyet)

4

Haberin Devamı