Giriş
Türkiye’nin dış politikası özellikle Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturmasından sonra hızlı bir değişim yaşıyor.
Bu değişimi tabii ki Davutoğlu’nun şahsıyla bütünleştirmek yanlış.
Değişen, hükümetin dış politikası. En önemli değişiklik İsrail’le olan ilişkilerde yaşanıyor. Davos ‘ta “One Minutes “kriziyle başlayan değişim , Türkiye –Suriye yakınlaşması, karşılıklı olarak vizenin kaldırılması sonrası “Anadolu Kartalı” tatbikatından İsrail’in çıkartılması ile tavan yaptı derken TRT ‘de yayınlanan “Ayrılık “dizisi, Türk-İsrail ilişkilerinin bozulmasına tuz biber ekti.
AKP hükümetinin yeni İsrail politikasına Türk halkının da sempati ile baktığı kesin. Daha önceleri Arap –İsrail çatışmalarında iki tarafında tarafsız arabulucu olarak kabul ettiği Türkiye, İsrail’e göre artık tarafsızlık konumunu da kaybetti.
***
İsrail kontrolündeki Yahudi lobisi geçmiş dönemlerde ABD-Türkiye ilişkilerinde ve özellikle her dönem. Kongre gündemine getirilmeye çalışılan “Sözde Ermeni Soykırımı” tasarılarında Türkiye için bir can simidi olmuştu.
Türkiye’nin Yahudi lobisinin desteğini kaybetmeyi göze alarak Suriye ve Filistin’e yönelmesinin Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasıyla aynı döneme rast gelmesi akıllara planlı bir hareketi getiriyor.
İsviçre’de imzalanan Türkiye- Ermenistan protokolü ABD ‘de ne kadar işe yarayacak zamanla göreceğiz.
Ermenistan’la yaşanan balayının kilit noktası, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’dan çekilmesi. Ermenistan çekilmezse ne sınır açılır, ne de protokol TBMM’de geçer diye düşünüyoruz.
***
Türkiye’nin dış politikadaki bu satranç oyununu bozan ise hesaplanmayan Azerbaycan tepkisi oldu.
Azerbaycan, Bakü’deki Türk şehitliğindeki Türk bayrağını direğiyle birlikte sökerek ilk tepkisini göstermekle kalmadı, hem Türkiye’ye ucuz verdiği doğalgazın fiyatını arttıracağını, hem de Türkiye’ye alternatif enerji yolları arayacağını açıkladı.Azerbaycan ‘da da moda deyimle yeni Rusya açılımı gündeme geldi.
Türkiye’nin yeni dış politikasının kazanımlarını ilerde birlikte göreceğiz.
Ancak ekonomik olarak daha ilk günden İsrail ve Azerbaycan’da kaybettiklerimizi Suriye, Filistin ve Ermenistan ‘dan kazanmamızın çok zor olduğunu görebiliyoruz.
