Pazar Postası ÜÇ İSTANBUL
Paylaş
ÜÇ İSTANBUL

Hep denir ya, “İstanbul çok bozuldu” ya da “İstanbul eskiden böyle miydi?” Biz de İstanbul'un önemli yerlerinde geçmişe bir yolculuk yaptık. Taa 1865 yılına gittik. Sonra 1965. 2010'a geldiğimizde aynı yerlere uğradık. İşte İstanbul'un üç ayrı dönemi...

BEYAZIT MEYDANI

Fatih İstanbul’u alınca üniversitenin olduğu yerde bir saray inşaa ettirmiş. Kapısı ise Abdülaziz tarafından yaptırılmış, ‘Serasker Kapısı’ olarak anılmış. Üniversite önündeki esas meydan 1925’te yeniden tanzim edilmiş. Meydan 27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra Hürriyet Meydanı adını aldı. Tekrar tekrar düzenlenen meydanda bir ara havuz vardı. Sonra kaldırıldı. Beyazıt Meydanı’nın son hali ise böyle...

Beyazıt 1865,1965,2010:

EMİNÖNÜ

İstanbul’un en eski ve en meşhur meydanı. Eskiden beri canlı bir ticaret merkezi. 1865’te sandallar mal ve insan taşıyor. 1845’te Abdülmecit’in emri ile meydanı karşı tarafa bağlayan Galata Köprüsü yapılmış, meydan daha da canlanmış. 1965’te meydan artık vapurlarla deniz trafiğinin ve otobüs duraklarıyla da kara trafiğinin odak noktası. Bugün de öyle.

KARAKÖY İSKELESİ

Sandallar, kayıklar masraflıydı. 1850’de Şirket-i Hayriye kuruldu; vapurlar getirildi. Boğaz ve Haydarpaşa vapurları eskiden Karaköy köprüsündeki iskelelerinden kalkarlardı. 1865’te fotoğrafı çekilen bu tahta iskele 1958’de söküldü. 1960’da işletmeye açılan yeni iskele eskisinden çok farklı, betondan yapılmıştı. 2008’de lodos Karaköy iskelesini sulara gömdü. Yerine yapılan iskele şimdi Kadıköy’e yolcu taşıyor.

GALATA KÖPRÜSÜ

Galata Köprüsü: Galata ve Karaköy 1800’lerde mühim bir ticaret merkeziydi. Bölgede önce gayrimüslim tüccarlar vardı. Türkler 1845’te yapılan tahta Galata Köprüsü’yle birlikte bölgeye yerleşmeye başladı. Hafızamızdaki Galata Köprüsü ise 1992’de bilinmeyen nedenlerden dolayı yandı ve Haliç’e çekildi. Yerine yapılan köprü 1994’ten beri Eminönü ve Karaköy’ü birbirine bağlıyor.

GALATASARAY MEYDANI

Galatasaray Lisesi kapısının yanındaki köşede 1865’te binalar vardı. Arkadaki üç katlı olan eski Galatasaray Karakolu idi. Daha sonra o binalar yıkıldı, lisenin yanına sokak açıldı. Karakolun yerinde ise şimdi Yapı Kredi binası yer alıyor. Galatasaray Meydanı ise üç dönemde de caddenin en kalabalık yeri olma özelliğini taşıyor.

ANADOLU HİSARI-GÖKSU

Göksu: 1865’te Göksu, İstanbul’un en gözde mesire yeriydi. Güzel kadınlar, sandal sefasına çıkar, erkeklerin gözlerini kamaştırırdı. Lavantalı mendiller atılır, aşk mektupları verilirdi. Dere kıvrımlarında en romantik aşklar yaşanırdı. 1965’te bu meşhur dere bakımsız ve etrafı harap haldeydi. Derenin kenarındaki yalılar da harap vaziyetteydi. Bugün Göksu deresi 1865’teki ihtişamında olmasa da 1965’teki sefaleti içinde de değil. Dere ve çevre düzenlemesi ile keyifli bir görüntü ve mekan oluşturulmuş durumda.

BEYOĞLU

1865’te caddenin adı Cadde-i Kebir. Tokatlıyan Oteli, o zaman Pera Palas’tan sonra Pera’nın en büyük oteli. Sahipleri Tokatlıyan adındaki bir Ermeni aile. Otel uzun süre İstanbul sosyetesinin rağbet ettiği bir mekân. 1950’lerde yerine iş hanı yapılmak üzere yıkıldı. 1965’te cadde artık İstiklal Caddesi. Tokatlıyan Han ve dükkanları dönemin en popüler mağazalarının bulunduğu bir yer. 2010’da İstiklal Caddesi yine kalabalık, Tokatlıyan Han yine popüler.

7

Haberin Devamı