MEÇHUL İKİ KİŞİ

Gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara Gaziosmanpaşa’da katledilmişti. Evinin önündeki otomobiline konulan bombanın patlamasıyla hayatını yitiren Mumcu anısına Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG) kurulmuştu. Vakıf her yıl 24-31 Ocak tarihleri arasında Adalet ve Demokrasi Haftası kutluyordu. Vakıf binasında önceki gün sivil toplum örgütleriyle bu yıl hafta nedeniyle düzenlenecek etkinlikler konuşulurken garip bir olay gerçekleşti.

‘NİYE TOPLADINIZ’

Uğur Mumcu’nun eşi ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, “Ankara Emniyeti Araştırma Geliştirme bölümünden olduğunu söyleyen sivil giyimli iki kişi polis kimliklerini gösterip vakfa gelmiş. Vakıf görevlilerine ‘Burada ne yapıyorsunuz? Niye toplandınız’ tarzında, sorular yöneltmişler. Gelen şahıslar adlarını ve çalıştıkları bölümü kendi el yazılarıyla bırakmışlar. Kağıtlarda iki kişinin adlarının Uğur Efe ve Şamil Gener olduğu yazıyordu” dedi.

‘BİZDE YOKLAR’

Olayı öğrenince İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı aradığını kaydeden Güldal Mumcu, ardından Terörle Mücadele Şubesi’nden polislerin gelip kamera görüntülerini izlediğini söyledi. Güldal Mumcu, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in kendisini arayıp, “Bizde bu isimde kimse yok. Ayrıca siz hedefimizde değilsiniz” dediğini bildirdi. Vakfa dün sabah gelen polislerin kamera kayıtlarını kimlikleri ortaya çıkmasın diye tutanaksız almak istediği de öğrenildi.

‘SİNDİRME ÇABASI’

“Kasetleri tutanak karşılığında polislere teslim ettik” diyen Güldal Mumcu şöyle devam etti: Bu, adalet değildir, ama demokrasi hiç değildir. Ülkenin adım adım faşizme sürüklenmesi, demokrasi olamaz. Bu, polis devletine ve hatta İslami polis devletine gidiştir. Bütün demokratik kurumları sindirme çabasıdır” dedi.