Ekonomi Umutlar da ‘enkaz’ altında kalmasın

Umutlar da ‘enkaz’ altında kalmasın

Paylaş
Umutlar da ‘enkaz’ altında kalmasın

Marmara Bölgesi’nde 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan büyük depremin etkileri hâlâ unutulmuş değil. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de bu konuda alınacak tedbirlerin başında ise dayanıklı binalar inşa etmek ve zorunluk deprem sigortasını yaygınlaştırmak geliyor.

Marmara Bölgesi’nde yaşanan büyük depremin üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen yıkıcı etkisi hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Özellikle İstanbul için yeni deprem senaryoları konuşulsa da hem devlet hem de vatandaş olarak hala bu konusunda tam bilinçlenmiş ve gerekli hazırlıkları yapmış değiliz.

Haberin Devamı

Deprem kuşağında bulunan tüm ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de deprem sosyolojik, ekonomik ve psikolojik olmak üzere ciddi etkilere yol açıyor. Uzmanlar, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) yönetimi ve sigorta şirketleri ise vatandaşı önlem almaları, depreme karşı hazırlıklı olmaları konusunda sürekli uyarıyor. Peki depreme hazırlıklı olmak için neler yapmalıyız? Depreme hazırlıklı olmanın iki yolu var. Depreme dayanıklı binalar yapmak ve depremin yıkıcı etkilerine karşı evlerimizi, binalarımızı teminat altına alan Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip olmak. Tabi dönemi geldiğinde sigorta poliçesini yenilemeyi de unutmamak gerekiyor. Sigorta yaptırırken özellikle sahte deprem poliçelerine dikkat edilmeli. Bunun için deprem poliçelerini güvenli kanallardan satın almak önemli. Deprem poliçelerinin üzerinde DASK logosu, seri numarası ve zemininde mavi renkte DASK fligranının bulunmasına dikkat edilmesi gerek.

Haberin Devamı

Deprem sigortası 9 milyona ulaşacak

Zorunlu Deprem Sigortası, Türkiye’nin depreme karşı hazırlığında kilit öneme sahip. 1999 yılında yalnızca 500 bin civarında olan deprem teminatlı konut sayısı, 2017 sonu itibariyle 8.4 milyona ulaştı. 2018 yılı sonunda ise poliçe sayısının 9 milyona ulaşması bekleniyor. Bugün Türkiye’de dakikada 15 kişi Zorunlu Deprem Sigortası yaptırıyor ve günde 50 kuruş ayırarak konutları depreme karşı sigortalamak mümkün.

Sigorta bilincinin artması lazım

Kaybedilen değerlerin ve varlıkların en hızlı şekilde yerine koyabilmenin yolunun depreme karşı sigorta yaptırmaktan geçtiğini ifade eden Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, asıl ve kalıcı çözümün toplumda genel olarak sigorta bilincinin artması ve eğitim sisteminin de sürece dâhil edilmesi ile sağlanacağı düşüncesinde. Sönmez, “Poliçe limitlerinin üzerindeki bina deprem riskleri ve DASK teminatı kapsamında olmayan, örneğin eşyaların zarar gördüğü durumlar için ise konut sahiplerine en yakın Anadolu Sigorta satış kanalından konut ve kimlik bilgilerini beyan ederek hızlı ve kolay bir şekilde konut sigortalarını da satın almalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

Haberin Devamı

2018 teminat tutarı 190 bin TL

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, depremle yıkılan bir evin tazminat tutarının nasıl hesaplandığıyla ilgili şunları söyledi: “Yapının durumu, bulunduğu deprem risk bölgesi, konutun metrekaresi gibi faktörlere bağlı olarak hesaplanan DASK primlerinin karşılığı deprem sonrası meydana gelen hasar durumunda alınabiliyor. Deprem sonrasında meydana gelen zararlarda ödenecek sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen konutun metrekare bedeli ve metrekaresinin çarpılması sonucu elde edilen tutar esas alınıyor. DASK’ın her yıl inşaat maliyetlerine göre belirlediği azami teminat tutarı 2018 yılı için 190 bin TL. Eğer yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesi gerekiyor ve maliyet poliçedeki teminat tutarını aşıyorsa, sigortalı isteğe bağlı olarak, aşan kısım için özel sigorta şirketlerinden konut sigortası yaptırarak ek teminat talep edebiliyor.”

Zar zor aldığınız evinizi sigortalayın

Haberin Devamı

Ülkemizde yıllarca çalışıp kredi ödeyerek zahmetler içinde bir konut sahibi olan milyonlarca aile bulunduğunu belirten Neova Sigorta Teknik Müdürü Murat Uğur, “Bu kadar zor kazanılmış bir değeri korumak hem bireysel olarak hem de ülke ekonomisi için bir mecburiyettir” dedi. Tüketicilere önemli mesajları bulunan Uğur, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlarımıza kötü olayların sadece başkalarının başına gelmediğini, hayatın bize ne getireceğinin belli olmadığı gibi ne götüreceğinin de belli olmadığını hatırlatır, DASK ve aynı zamanda konut poliçelerini yaptırmalarını tavsiye ederiz.”

DASK poliçelerinin çok azı yenileniyor

Zorunlu deprem sigortasında bilinç giderek artsa da hala istenilen seviyelere gelinemediğini belirten Doğa Sigorta Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tümer, zorunluluktan dolayı yaptırılan bu poliçelerin günü geldiğinde çok azının yenilendiğini de söyledi. Çözüm için önerilerini sıralayan Tümer, “Tapu dairelerinde, alım-satım ve ipotek gibi resmi işlemlerin yapılması sırasında konutun DASK poliçesi olması şartının aranması ya da DASK poliçesi olmayan konuta elektrik ve su bağlanmaması. Asıl sorun ise, tüketicinin poliçe alma alışkanlığının yeterince olmaması diye düşünüyorum. Bu hususun aşılması için de, deprem gerçeğinin her fırsatta gündeme getirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Haberin Devamı