Giriş
Uzanlar bugünlerde yavaş yavaş Türkiye gündemine yeniden gelmeye başlıyor. Uzanlar’ın, Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nde, Enerji Bakanlığı aleyhine açtıkları dava önümüzdeki hafta görülmeye başlanacak. Bu arada Cem Uzan, Paris’te ‘tatlı hayata’ devam ediyor ve Fransa’dan ‘siyasi mülteci’ olarak sığınma hakkı almaya çalışıyor. Çünkü, Cem Uzan tüm bunların ‘Genç Parti Genel Başkanı’ olduğu için başına geldiğine inanıyor. Buna Fransa’yı da inandırmak istiyor. Cem Uzan’ın, Paris’te, anılarını yazmaya başladığını duydum. Paris’in seçkin semti Saint Germain’deki ünlü kafeler Deux Magots ve Flore’da Cem Uzan’ı anılarını yazarken görenler de olmuş! Cem Uzan’ın yakın çevresine anlattığına göre; kitap, Fransızca ve İngilizce olarak yayınlanacak ve çok konuşulacakmış. Ancak kitap yazma konusunda Cem Uzan yalnız değil. Uzun bir dönem Uzan Ailesi’ne çok yakın olan koruma Zafer İnce de anılarını yazmaya koyulmuş. Hem de hiç sansür yapmadan.
Uzanlar’ın hortumladığı İmar Bankası’na devlet el koymadan önce ve koyduktan sonra da aileye yakın korumalık yapan Zafer İnce, Uzanlar’ın birçok sırrını biliyor. Zafer İnce, hazırlığını sürdürdüğü kitapta müzik yapımcısı Erol Köse ile Uzan Ailesi arasındaki ilişkileri, Cem Uzan’ın Pamukova’daki çiftliğine yapılan baskını, Hakan Uzan ve Kemal Uzan’ın yurtdışına kaçışını, şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulması, sonrasında yaşanan gelişmeleri de anlatacakmış.
Açlık grevi ‘oyunmuş’
Zafer İnce’nin anlattığı en ilginç ayrıntılardan birisi, 2004’te TELSİM’e el konulmasından sonra şirketin İstanbul Güneşli’deki merkez binasında çalışanların başlattığı açlık grevindeki oyunlar. O dönemde Uzanlar’ın sahibi olduğu Star TV’den canlı yayınlanan ve 11 gün süren açlık grevi meğer Uzanlar’ın oyunuymuş!
O günleri hatırlayanlar bilir; Uzanlar, TELSİM’e el konulacağını anlayınca çalışanların maaşlarını bir takım hesap oyunları yapıp astronomik biçimde yükseltmişti. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu da bu oyunu fark edip o astronomik maaşları ödememişti. Yani Uzan’ın tuzağına düşmüştü. Bunun üzerine, Cem Uzan’ın planı devreye girmiş ve TELSİM çalışanı 21 kişi açlık grevine başlamıştı. Açlık grevine katılan koruma Zafer İnce o günleri şöyle anlatıyor:
Grev bitince sinirlendi
“Uzanlar’ın tüm çabasına rağmen katılımcı sayısı 21 kişiyi geçemedi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, bu eylemin bitmesi için Uzan Grubu’nun üst düzey yöneticileri ile pazarlıklar yapmaktaydı. Açlık grevini, Star TV canlı olarak göstermeye başlayınca destek ve moral vermek amacıyla vatandaşlar bizi ziyarete gelmeye başladı. Para, hediye getiriyorlardı. Star TV, Uzanlar’ın emriyle, açlık grevi yapan bizleri mağdur olarak gösterdiği için bir anda Türkiye’nin gündemine oturmuştuk. Tüm bu oyunların perde arkasındaki isim Cem Uzan, açlık grevine katılanları ziyaret etmiş, tek tek sarılıp kucaklayıp destek olmuştu. Ağlamıştı bile! Cem Uzan’ın eşi Alara Uzan da gelip bize Türk bayrağı hediye etmişti. Amaç şovdu ve Uzanlar bizi kullanarak şovlarını harika yapıyorlardı. Açlık grevi yemekhanede sürüyordu. Herkes bizim yemek yiyip yemediğimizi merak ediyordu. Greve katılanların bazılarının yemek yediğini ben dördüncü günde duydum! Şirket doktorumuz Kadir Bey bana, ‘Ucuz kahramanlık yapma. Bunun sadece adı açlık grevi diğerleri akşam olduğunda yiyor. Şirket dışından yemekler geliyor’ deyince kendimi boş yere feda ettiğimi anladım. 5-6 kişi dışında diğerlerinin yemek yediğini öğrendiğim dördüncü günün akşamüstü Dr. Kadir Bey bana da iki tane tost yaptırıp getirdi. Dr. Kadir Bey’in odasında tostları yedim. Uzan, TELSİM’cilere karşı, açlık grevini bitirmeye uğraşıyor gibi görünüyordu. Bize ise, ‘Grevi bitirmeyin’ diye haber yolluyordu. Biz grevi bitirince Cem Uzan çok sinirlendi. Açlık grevi sonrası özel bir hastanede doktor kontrolünden geçirildik. Grevcilerin çoğunda demir, ürik asit gibi kan değerleri yüksek çıktı. Çünkü açlık grevi sırasında harika beslenmişlerdi! Cem Uzan’ın önderliğinde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun sözümona baskısına karşı koyabilmek için başlatılan, adı kimi zaman ‘direniş’, kimi zaman ‘açlık grevi’ olan bu göstermelik eyleme katılmış olmaktan bugün pişmanlık duyuyorum.”
Bakalım Cem Uzan’ın kitabı mı, yoksa koruması Zafer İnce’nin kitabı mı daha çok ses getirecek?
