Ve başladık!...

İlk romanım ‘Aşk Uykusu’nun film olacağını daha önce söylemiştim. Çekimlere yaz başında başlayacaktık ama ülkenin durumu malum, biraz sarktı. Önümüzdeki hafta başlıyoruz.

Gökçe Bahadır ile Alican Yücesoy’un başrolleri paylaştığı filmin kadrosuna Hande Subaşı da katıldı. Hande Subaşı ‘Seda’ rolünde oynayacak. Yani ‘öteki kadın’ olacak.

Bu filmde ben de varım. Kendimi oynuyorum. Biliyorsunuz, bu roman gerçek hayat hikayesi. Hikayenin kahramanı ile yaklaşık 6 ay boyunca neredeyse haftada bir gün görüştüm. Hikayeyi kendi ağzından dinledim. Bu olaylarla ilgili tuttuğu günlüğü bana verdi, ben de kitaplaştırdım.

İşte filmde, hikayenin kahramanının benimle olan görüşmeleri de yer alıyor. Ben elbette oyuncu değilim. Zaten rolüm de çok fazla değil. Ama yine de bu işi ciddiyetle yapacağımdan emin olabilirsiniz. Oyuncu Burak Sarımola’dan dersler almaya başladım bile. Rolümün hakkını vermem gerek öyle değil mi?

‘Aşk Uykusu’nu roman haline getirmek 2 yılımı aldı. Filme uyarlamamız da bir o kadar sürdü. Yani film, 4 yıllık bir emeğin ürünü... 17 Mart’ta vizyona girecek. Yönetmenimiz Nisan Akman’ın harika bir iş çıkaracağından hiç kuşkum yok. İzleyecek herkesin filmde kendinden bir şey bulacağına inanıyorum. Allah utandırmasın...

***

TATİL ÖNERİLERİ

- Bayramların en sevdiğim yanı aile ziyaretleridir. Biliyorum, tatil uzun. “Fırsat bu fırsat” deyip tatil yörelerine giden çok sayıda insan var. Eğer böyle bir tatile gitmemişseniz mutlaka ailenizi ziyaret ediniz. Büyüklerin ellerini öpünüz, küçüklerin bayram harçlıklarını veriniz. Telefon ederek ya da mesajla kutlanan bayramın hiçbir kıymeti yok, bunu biliniz.

- Aileyi ihmal etmeyiniz ama sevgiliyi veya eşi de ihmal etmeyiniz. Bu upuzun bayram tatilinde sevgiliyle, eşle baş başa romantik bir yemek yiyiniz. İlle dışarı çıkmanıza gerek yok, bunu evde de halledebilirsiniz. Nasılsa iş, güç yok, bunu bahane etmeyiniz. Zaten siz bu koskoca tatilde bir tek gününüzü bile eşinize, sevgilinize ayıramıyorsanız vah halinize...

- Evde tıkılıp kalmayınız. Önümüz sonbahar. Bir daha böyle havaları bulamayabilirsiniz. “İyi de nereye gidelim?” diye bana sormayınız. Çağ, teknoloji çağı. Giriniz internete, size en uygun yeri bulunuz ve yola koyulunuz. Bir kafede oturunuz, bir caddede yürüyünüz. Ama üşenmeyiniz, bayramınızı sıkıntıyla doldurmayınız.

- Vizyonda süper filmler var. Birini seçiniz, gidiniz. Patlamış mısırınızı yiyiniz, kolanızı içiniz. Sinemadan çıkınca bir kitapçıya uğrayınız, birkaç kitap alınız. Eve dönüp mis gibi bir kahvenin eşliğinde okuyunuz, kendinizi yazarın hayal dünyasının içine bırakınız.

- Kurban kesecekseniz ‘Allah kabul etsin...’ Keserken hayvana eziyet etmeyiniz, edilmesine izin vermeyiniz. Yolda, sokakta, caddede, hele hele çocukların gözü önünde hayvan kestirmeyiniz. İbadeti ‘kanlı bayram’a dönüştürmeyiniz. Kurban kesme işini profesyonellere bırakınız, elinizi, ayağınızı doğramayınız.

- İstanbul’da yaşıyorsanız ve tatil için şehir dışına çıkmadıysanız tarihi yarımadayı gezmenin tam fırsatı. Ortalık sakindir, Sultanahmet’e, Eyüp’e gidiniz. Camileri geziniz, parklarda oturunuz, Piyer Loti’de bir çay içiniz. Hepinize mutlu bayramlar.

***



Gün geçmiyor ki yeni bir moda rüzgarı esmesin. Ünlüler bu kez de birbirinden farklı model ve tarzda bahçevan kıyafetleriyle karşımızda.