Giriş
“Bedel” (atv) dizisinde Begüm ile Vedat karakterlerinin 10 senedir çocukları olmuyor. Hatta Vedat’ın annesi oğlunu başka bir kadınla evlendirip torun sahibi olmayı bile göze aldı. Begüm ile Vedat’ın arası bu yüzden çok bozuk. Bunu koyun bir kenara... “Kara Ekmek” (atv) dizisinde zengin bir ailenin ferdi olan Taylan ile karısı Hale, daha önce 2 yaşındaki çocuklarını kaybetmişler. Hale, travma yaşıyor ve çocuk yapmaktan sürekli kaçıyor. Hale’nin annesi de kızını bir çocuk yapması konusunda sık sık tembihliyor. Bunu da koyun, tamam mı? “O Hayat Benim” (FOX) dizisinde Mehmet Emir Atahan ve eşi Fulya’nın; “Kaderimin Yazıldığı Gün” (Star TV) dizisinde ise Kahraman ve Defne’nin çocukları olmuyor. Bir veliahtları (!) olsa soyları devam edecek. Bu arada Kahraman’dan hamile olan Elif bir erkek çocuk bekliyor. Bunu duyan Kahraman’ın babası Ziya Bey, soyu devam edecek diye büyük sevinç yaşıyor. Hay Allahım... Velhasıl son dönem yerli dizilerde zengin çiftlerin çocuklarının olmaması nedeniyle mutsuz olmalarından yola çıkarak onları başka aşklara yönlendirmek bir şekilde moda oldu. Buna gayriresmi veliaht modası başladı diyebilir miyiz; ne dersiniz?
RIZA BABA terfi aldı ama...
Olmayacak şey oldu. 10 sezondur nedense bir türlü terfi alamayan Rıza Baba amirlikten terfi etti. Atanamayan polis memurları kıvamındaki “Arka Sokaklar” (Kanal D) teşkilatı zor da olsa sonunda bir terfiye kavuştu. Ne mutlu... Ama mesele o değil. Rıza Baba’nın terfisiyle boşalan amirlik koltuğuna mevcuttaki komiserlerden birini beklerken uzun süredir yurt dışında görevde bulunan Başkomiser Engin Balkan (İlker İnanoğlu) diziye üçbinsekizyüzüncü kez döndü. Neyse ki hem atandı hem de terfi aldı. Bu da ikinci sevincimiz, bayram havamız oldu... Sonuç itibarıyla bir işi 10 yıla yakın süredir aynı seviyede tutmak kolay değil. Gidip gelmeler, ölürken dirilmeler filan Allah’ın emri... Böyle rütbe almalar filan da işin “sevindiren yanı” oluyor. Ancak kafamda deli sorular var. Hüsnü Çoban bundan böyle “Adam pisliğin teki çıktı Rıza Baba” diyemeyecek mi? Engin amir oturdu ya o koltuğa hani!
Bir şans da canlı yayına!
“Mahşer-i Cümbüş” (Star TV) isimli komedi programı bu akşam ilk kez canlı olarak ekrana geliyor. Daha önce banttan çekiliyordu ve aldığı reytingler çok da parlak olamadı... Aslında işin özü canlı ve doğaçlama mizahtan kaynaklanan bir gülmeceye dayanan “Mahşer-i Cümbüş”, böylece elini yavaşlatan bir yükten kurtuldu. Ancak başka bir sorunla karşı karşıya... Kimi zaman doğaçlama içinde destek alınan argo ve gaflar mesele bant yayın olunca bipleniyordu. Şimdi ağızdan kaçması ve telafisinin zor olması söz konusu... İnşallah olmaz. Kaldı ki kanalın programa tanıdığı son şans bu. Canlı yayın, kazalarıyla değil kazandırdıklarıyla “Mahşer-i Cümbüş”e “iyi gelir”. Dileğim budur!
Yayınlayacak gün kalmayınca...
Piyasada bir dönem kanallar kural belirlerken bir süre sonra yaptıkları dizilerle ses getiren yapımcılar kural koymaya başladılar... Mesela ekranda son dönem güçlü dizilere imza atan Ay Yapım iki ayrı kanala çektiği dizileri asla karşı karşıya getirmezdi. Kendiyle rekabet topundan hep kaçardı... Ancak bu teamül bozuldu. Pazartesi yayınlanacak olan ve firmanın imzasını taşıyan “Beş Kardeş” (Kanal D) dizisi aynı çatı altında üretilen “Karadayı” (atv) isimli dizinin karşısına geldi ve dikildi... Bu maçın sonucunu şimdiden belirlemek yanlış olur ama ortada bir doğru var ki, dizi yayınlayacak gün kalmayınca aynı anda birden fazla dizi üreten yapım şirketleri mecburi bir öz rekabete girecek... İlkeleri ne kanallar ne de yapım şirketleri değil, izleyici belirliyor artık. Doğrusu da bu sanırım. Hangi iş iyiyse o kazansın!
Ortaya karışık aşk ilişkileri!
“Güllerin Savaşı” (Kanal D) dizisinde Gülru’nun ablası Yonca, daha önce Şevket Hekimoğlu’nun oğlu Taner ile bir ilişki yaşamıştı... Ondan olaylı bir şekilde ayrılan Yonca şimdi de Şevket Hekimoğlu ile flört etmeye başladı... Şevket de bu durumdan hoşnut. Ancak Yonca’nın eski sevgilisi Taner, Yonca’nın kız kardeşi Çiçek ile aşk yaşıyor be anacığım... “Beni Affet” (Star TV) dizisinde Cüneyt Kozan şu an Feride ile evli ama daha önce onun kız kardeşi Eylül ile aşk yaşamıştı. Tuhaf olan bu üçlü aynı evde yani her iki kız kardeşin babaları olan Aziz Bey’in evinde yaşıyorlar... Yetmedi yine aynı dizide Umut ve Leyla birbirine aşıklar ama Leyla daha önce Umut’un kan kardeşi Sait ile evlenecekti. Ha bu arada Sait ile Umut’un kız kardeşi Kader arasında bir aşk başladı. Hatta bu dörtlü Umut’un evinde bir süre yaşadılar. Hem de tüm gerçekler ortadayken... Anlayacağınız yerli dizilerimiz ortaya karışık aşk ilişkileriyle başımızı döndüren “Yalan Rüzgarı” ya da “Cesur ve Güzel” gibi efsanevi dizileri bile geride bıraktılar. Ne geniş mideleri varmış ya hu!
