Yazgülü Aldoğan Vitrindeki kedi bile kutuplaştırıyorsa
HABERİ PAYLAŞ

Vitrindeki kedi bile kutuplaştırıyorsa

Haberin Devamı

Alışık olmadığımız kadar çok kar yağışı beşinci gününe girdi. 80’li yıllardan farklı yaşıyoruz felaketi. Örneğin bir hayvanseverlik hassasiyeti, sosyal medyanın da etkisiyle göz yaşartıyor, güldürüyor, düşündürüyor. Giderek artan sokak hayvanlarının bu kara dayanmasına imkan yok.

Onları besleyen hayvanseverlerin imdadına esnaf koştu. Bakırköy’deki AVM’nin önünde karton kutuların üzerinde renk renk battaniyelerine sarınmış yatan sokak köpeklerinin mutlu görüntüleri herkesin içini ısıttı.

Ve Türk insanı kutuplaşmak için gecikmedi: Ev tekstili satan Oysho firmasının vitrininde yumuşacık battaniyelerden birine kıvrılıp yatmış bir kedi fotoğrafı halkımızı ikiye böldü.

Bir grup steril düşkünü gıcık, mağazayı boykot etme kararı aldı. Sosyal medya üzerinde yayılan kavga, Oysho’nun bir anda trend topik olmasına yol açtı! Hemen gidip battaniye alacağım diyenlerle oradan asla battaniye almam, bitlenirim diyenler sokakta karşılaşsa saç saça baş başa dövüşecek, o denli.

Anayasa değişikliğini biliyor musunuz?

Buradan geleceğim nokta şu: Yarın öbür gün önümüze bir sandık konulacak ve denilecek ki EVET ya da HAYIR deyin. Önemli değil canım, anayasanın bir kaç maddesini değiştiriyoruz. Hani vesayeti kaldırmak için! Kırmızı şapkalı kız soracak: İyi de içinde ne var? Reis Başkan olmak istiyor, hakkıdır, o herhalde değil mi?

Reis’i seviyoruz, evet. Peki, Reis değil de, Kılıçdaroğlu seçilirse bütün o Reis’e verdiğiniz yetkilerle, razı mısınız? Yüzde 70 HAYIR demezse dişimi kırarım. Anayasa Paketi’nin içindeki değişiklikleri karşı olanların hakla anlatma ve hayır verin propagandası yapma şansı var mı?

Dün TBMM kapısı önünde basın açıklaması yapmak isteyen CHP milletvekilleri dahil, Baro üyeleri, avukatlar ve sivil toplum örgütleri polisin gaz ve sulu müdahalesine maruz kaldı. Yani yok. Üstelik OHAL var. Vatana ihanetten içeri girer, çıkamazsın. Bu koşullarda bu değişiklik geçer mi? Vitrindeki battaniyede kedi yatıyor diye ikiye ayrılıp birbirine çemkiren bir halk, hemen ikiye ayrılır: Reis istiyor evet, bunlar istiyorsa hayır diye. İçinde ne yazıyor onu bile bilmeden geçer.

CHP düşmanlığının altında ne var?

Sosyal medyada olsun, yazılı medyada, hatta etrafımda, durup durup CHP’ye vuran, hiç bir yaptığını beğenmeyen, ağzıyla kuş tutsa ama bu sülün değil diyen bir grup var. Tamam bir kısmı yetmez ama evetçi, bir kısmı profesyonel trol, sosyal demokrat gibi gözüküp saldıranlardan.

Bir kısmı da iktidara saldırmaya cesareti yok, muhalefete saldırıp tatmin oluyor herhalde! AKP, 7 Haziran seçimlerinden tek başına iktidar olma çoğunluğuyla çıkamayınca koalisyon yapmayıp masayı devirdi, ülkeyi yeniden seçime götürdü. O arada artan terörle birlikte çoğunluğu da sağladı.

Muhalefet, yani iktidar olmayan üç parti var ama MHP, sanki koalisyon hükümetinin üyesiymiş gibi, AKP’nin her konuda destekçisi.

Hatta rejim değişikliğine yol açacak anayasa teklifini bile gündeme Bahçeli getirdi. HDP, terörle arasına yeterince set çekemeyince tabandaki desteğini kaybetti. Dokunulmazlıklar kalkıp milletvekilleri tutuklanınca meclisteki sayısı da azaldı.

Geriye muhalefet yapan bir tek parti kaldı: yüzde 24.5’luk oyuyla CHP. Bu sistem ve bu sayıyla yapabileceği muhalefet de bu! Peki halkımız, parlamentonun işlevini yitirip, bütün kararların bir kişinin emriyle alındığı ve denetlenemediği bir tek adam sistemine geçmeyi istiyor mu, razı mı?

Reisi seviyorsunuz, ona tamam diyeceksiniz de, ya o değil başkası olursa?

Kışın ortasında orman mı yanar?

Yazın bile orman yangını çıkmayan Karadeniz’de bir dünya harikası olan Sürmene sarı çam ormanlarından otel yapmaya yetecek kadar bir alan bu yağmurda çamurda tutuşuverdi!

Hani mangal yapmak için uğraşsan, gaz döksen zor yanar, o havada! Dağın tepesinden denize kadar inen bir vadiymiş. Yazık günah. Ve eğer Bodrum’daki Titanik Otel faciası burada da yaşanırsa yakanın da yapanın da ahrette yakasına yapışalım! E burada bir şey yapamıyoruz madem.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder