Mesut Yar Vur Polat'ı gitsin be Abdülhey!
HABERİ PAYLAŞ

Vur Polat'ı gitsin be Abdülhey!

Haberin Devamı

Aha, “Kurtlar Vadisi”nde (atv) Polat Alemdar yol arkadaşı Abdülhey’in karşısında hortlayınca çocuğun beti benzi attı, gördünüz... Abdülhey’in “ağabeyciğim öldün, dirildin, öldün, dirildin; alayımızı şu yalan dünyadan bezdirdin” diye şarjörü Polat’ın gövdeye boşaltmasını bekledim ama dizlerinin boşalmasını tercih etti... Bu sahneler olmasa dizinin “insan” tarafını görmek mümkün olmayacak. Çünkü maşallah hemen her karakter “Supernatural” serisinden fırlamış gibi... Konular da öyle değil mi? Bak şimdi Armageddon timi diye bir lahana sarması çıkardılar başımıza. Memlekette olağanüstü eylemler yapıp bizi hayattan bezdireceklermiş... İnceden bir “Yusuf” kafasına girdim ben vallahi. Anadolu’da bir laf vardır; “tası tarağı toplayak da kaçak mı?” diye. Aynen o haldeyim yani. Hayır, adamların dizi diye anlattıkları bir süre sonra gerçek oluyor. Boşları yok be anacığım...


[[HAFTAYA]]

El değiştirse de kanal boşalmaz!

TV bir matematik işidir. Acun Ilıcalı satın aldığı tv8’i “içi boş halde” alacak dediysek kanaldaki bütün programları bitirecek demedik ki... Reyting ölçümlerinden çıkan kanalın hatırladığım kadarıyla üç dört programı ilk yüz listesine girebiliyordu. Bunlardan biri de “Telegol”... Açıkçası Acun’un “Telegol” ile çalışacağını sanmıyorum. Ama aynı şekilde programı bugünden yarına bitireceğine de ihtimal vermiyorum... Sıfır reytingle alınan bir kanalı ayağa kaldırmakla iyi kötü bir izleyici yakalamış kanalı ayağa kaldırmak bir değil... Eh Acun da ortalamanın çok üstünde bir aritmetik zekaya sahip olduğuna göre kendi ayağına neden kurşun sıksın? Hazirana kadar bu işler rayına oturur ama daha 7 ay var azizim. “Kanal serseri mayına bağlamayacağına göre çalışmaya devam” diyelim!

*

50 milyon liralık ses!“

“Zengin Kız Fakir Oğlan” şu günlerde TRT 1’in en çok izlenen dizisi oldu. Bunu zaten reyting listesi izleme alışkanlığı edinen okur yakından biliyordur. Takip etmeyenler için de sorun değil zaten... Neyse. Önceki akşam damat, Karadenizli kayınpedere helyum gazı şakası yapıyor. Sesinin incelmesi adamımızın hoşuna gidiyor ve gazı içine çektikçe çekiyor... “Beyaz Show”un (Kanal D) bir dönem komiklik olsun diye yaptığı şakalara benzer tiz sesli bir durum ortaya çıkıyor... O sırada kayınpederin telefonuna bir çağrı geliyor. Adam açıyor telefonu, o tiz sesiyle alo diyor. Neyse uzatmayalım. Karşı taraf “dalga mı geçiyorsun?” diye telefonu kapatıyor... Sözüm ona 50 milyon liralık iş de bu konuşmayla buhar olup uçuyor. İşin kötüsü telefon kapandıktan sonra adamın sesinin normale dönmesi... 50 milyonluk iş bir cep aramasıyla hallediliyorsa gazı siz çekip bizim kafamızı güzelleştiriyorsunuz demektir. Ne diyeyim ki daha?


*

Yüzde 55 derdine yansın!

RTÜK çocuk ve genç izleyiciler arasında medya alışkanlıkları konusunda bir araştırma yapmış... Buna göre çıkan sonuçlarda ilginç bir detay var. TV izleyicisinin önemli bir dilimini oluşturan gençlik gününün 115 dakikasını TV karşısında 108 dakikasını da internet başında geçiriyor... Yani geleceğin “potansiyel” TV bağımlısı yüzünü internete dönmüş durumda. Bu da demektir ki internet televizyonculuğu alıp başını gidecek... Buna uyanan da köşeyi dönecek. Kaldı ki halen internet üzerinden yayın yapan birkaç ele gelir kanal var. NetD mesela, ciddi ciddi TV içeriğine sahip. Transferler yapıyor, izleyicisine her an yeni içerikler sunuyor... Bu tamam, bir de mevcut gençliğin yüzde 45 oranında Kanal D izlediği ortaya çıkmış. Kalan yüzde 55’i de derdine yansın desem, abartmış olmam sanırım...

*

İştah sorunu olanlara önerim...

Eğer iştah sorunu yaşıyorsanız, ne bileyim içinizden bir lokma yemek fikri filan geçmiyorsa halen ekranda yayınlanan diziler içinde derman niyetine bir dizi var anacığım... “Aramızda Kalsın” (Star TV) dizisinde kurulan sofralar öyle böyle değil. Üstelik diğer ihtişamlı dizilerdekinin aksine çeşit fazlasıyla bizden... Sofra etrafındakilerin her bölüm biraz daha yükselen iştahını düşünürsek adamı hakikaten gaza getiriyorlar sevgili okur... Üşenmeyip gecenin 22.00’sinde sofra kurduktan sonra, haladır, teyzedir, amcadır artık kim varsa alayını yemeğe çağırmak geçiyor insanın içinden... Böyle bir aile, böyle bir sofra; aramızda kalsın, hakikaten es geçilecek cinsten değil. Belki de bu yüzden dizi reytingini acayip yükseltti... Adamın iştahını her türlü açıyor; hem lezzet hem de aile bağı açısından...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder