İstanbul’da yağmur yağar; trafik felç olur, toplu taşıma çöker; 10 dakikada gideceğin yere 5 saatte gidemezsin...
***
İstanbul’da yağmur yağar; evini su basar; yüzme biliyorsan kurtulursun bilmiyorsan evinin salonunda boğulursun...
***
İstanbul’da yağmur yağar; polis kıpırdayamaz, itfaiye ulaşamaz, ambulans yetişemez...
***
İstanbul’da yağmur yağar telefon çekmez, elektrik gider, doğalgaz söner... ,
***
Avrupa’nın kültür başkenti, medeniyetlerin beşiği İstanbul’da yağmur yağar... Şanslıysan sürünürsün, şansızsan cesedini bile bulamazlar. Tıpkı dün Kurbağalıdere’de olduğu gibi...
***
Doğal afet; tayfundur, tufandır, hortumdur, kasırgadır, fırtınadır, depremdir başka memleketlerde... İstanbul’da yağmurdur. Zaten bu şehirde ‘vatandaş’ iki sebepten ölür: ya kader ya da kendi ihmali... Şehri yönetenler hep masumdur; tedbirler hep alınmış, uyarılar hep yapılmıştır!
***
O yüzden sevgili İstanbullular, 10 yıldır depremi öğrenemediniz... Bari şu yağmurla yaşamayı öğrenin artık!