Pazar Postası Yakında yunus kalmayacak!
Paylaş
Yakında yunus kalmayacak!

Yunus eğitmeni Ric O'Barryfilminde, milyar dolarlık bir sektör haline gelen 'yunuslu eğlence parkları'nın sebep olduğu katliamı anlatıyor

The Cove -Koy adlı film en iyi belgesel dalında Oscar alınca bütün dünyanın gözleri bu filmde anlatılan yunus katliamına çevrildi. Filmde dünyanın ilk ve en ünlü yunus eğitmeni Ric O’Barry, milyar dolarlık bir sektör haline gelen ‘yunuslu eğlence parkları’nın sebep olduğu katliamı anlatıyor ve dünyaya sesleniyor: Bir şeyler yapılmalı, yakında yunus kalmayacak!

“Bir yunusun yüzündeki gülümseme doğadaki en aldatıcı yanılgıdır. Bu durum tamamen onların fiziksel görüntülerinin yarattığı bir yanılsamadır ama izleyen insanlara yunusun hep mutlu olduğu duygusunu verir. Oysa doğal ortamında olmayan, esaret altındaki yunus mutlu değildir. Tam tersine tamamı aşırı stresten kaynaklanan ülser hastasıdır ve gösteri parklarının arka odalarına gidip bakarsanız bol miktarda ülser ilacının yığılı olduğunu, yunuslara düzenli olarak bunların verildiğini görürsünüz!”... Bu sözler dünyadaki ilk ve en ünlü yunus eğitmeni Ric O’Barry’ye ait. Yani onları en yakından tanıyan kişilerden birine... Ric O’Barry uzun yıllardır yunus eğitmenliği yapmıyor, tam tersine yunusların gösteri sektörünün pençelerinden kurtarılması için büyük bir savaş veriyor. Bu savaşın son halkası da ülkemizde de gösterime giren belgesel nitelikli bir film: Koy.

Ric O’Barry’yi bugünlere getiren hikaye ise çok acıklı... Yaratıcısı olduğu Flipper dizisinin aksine... Sevimli yunus Flipper’ın gülümseyen güzel yüzünü, muhteşem zekasıyla yapabildiklerini, kocaman kalbiyle etrafına yaydığı sevgi dalgalarını çoğunuz mutlaka hatırlıyorsunuz... Flipper aslında dizi için yakalanan 5 adet dişi yunusun canlandırdığı bir karakter. Böyle bir dizi film yapma düşüncesiyle yola çıkıldığında ileride yaşayacaklarından habersiz olan Ric O’Barry ise bu 5 yunusun eğitmeni. 1962’de başlayan Flipper macerasındaki 5 yunusu bizzat yakalayan kişi. Yunus eğitmenliğine başladığında yardım alabileceği hiçbir kaynak olmayan eğitmen, çareyi kendi geliştireceği yöntemlerde bulur...

“Senaryo önüme geldi. Orada mesela yunusun bir tahtanın üzerine çıkması oradan atlaması gibi sahneler vardı ve bunları yaptırmam isteniyordu. Bunun için uğraşırken yunusların aslında düşündüğümüzden çok daha zeki olduklarını fark ettim. Çok çabuk öğreniyorlardı. 1964 senesine geldiğimizde onlara yaptırabildiklerimle dünyadaki en ünlü yunus eğitmeni olmuştum. Bütün çekim ve eğitim yakında tuzlu suyu olan bir göl ve sahilde benim de yaşadığım evde yapılıyordu. Dizi Tv’de gösterilirken televizyonu iskeleye götürüp yunuslarla birlikte izliyordum. Ve fark ettim ki; yunuslardan Cathy, kendisini diğer yunus Suzy’den ayırabiliyor ve farklı tepki gösterebiliyordu. Yani kendi varlıklarının farkındalardı! Bir süre sonra onları esaret altında tutmanın doğalarına aykırı olduğunu ve onlara zarar verdiğini gördüm ama hiçbir şey yapmadım...” diyor ünlü yunus eğitmeni, kurulmuş düzenin ve kazanılan paranın büyüsünde geçen o yılları anlatırken... Ancak her şeyi değiştiren bir olay yaşar Ric. Cathy kollarında intihar eder... Nefesini tutarak...

Yaşadığı acı deneyimi bugün şöyle anlatıyor Ric: Yunuslar ve diğer balina türleri bizler gibi istem dışı nefes alan canlılar değildir. Nefes almak onlarda bilinçli bir hareketin sonucudur ve eğer hayat katlanılamaz hale gelmişse, bir sonraki nefesi almayarak buna bir son verebilirler. Cathy aşırı stres altındaydı, hissedebiliyordum. Bir gün bana doğru yüzdü, gözlerimin içine baktı, derin bir nefes aldı ve başka almadı... Onu bıraktığımda suyun dibine battı. Ertesi gün esaret altındaki yunusları serbest bırakmaya çalıştığım için hapisteydim! Sonraki yıllarda sürekli olacağım gibi..

Ric O’Barry bu tarihten itibaren bütün dünyada 35 senedir süren eylemlerine başlar... Kendi ifadesiyle ‘büyük bir sektör haline getirmek için 10 senesini verdiği’ eğlence havuzlarında gösteri yapan yunusların özgürlüğü için 35 sene ve kazandığı bütün parayı harcayacaktır... Bugün dünyanın belli noktalarında yunus avcılığı yapılıyor. En büyük ve en acımasız avcılık ise Japonya’daki bir koy olan Taiji’de. Burada yunuslar en çok duyarlı oldukları şey, ses sayesinde balıkçılar tarafından sahile sürülüyorlar. Onları çok rahatsız eden, büyük strese sokan sesler çıkaran tekneler bu yunusları sıkıştırıyor ve koydaki ağlarla geriye çıkmaları engelleniyor.

Milyar dolarlık bir sektör haline gelmiş olan yunus avcılığında şişe burunlu (Flipper gibi) bir yunusun fiyatı 150 bin dolar. Dünyanın her yerinden gelen eğitmenler burada kendileri için bir yunus beğeniyor. Beğenilmeyenler mi? Onlar özgür falan bırakılmıyor, gizlice ve vahşice öldürülüp etleri için 600 dolara satılıyor. Yüksek oranda civa ihtiva eden yunus etinin başka balık etleri adı altında piyasaya verildiğini katliamın kanlı yüzüyle birlikte ‘Koy’da izliyorsunuz. Film, Taiji’deki kanlı katliama tümüyle duyarsız kalan Japonya ve diğer ülkelerin de ticari bakış açılarını, çıkarları için yaptıklarını, hatta çevreci örgütleri bile nasıl satın aldıklarını gözler önüne seriyor. Japonya’da yasaklanan bu filmde anlatılanlardan sıradan Japonlar’ın haberi var mı derseniz, yine filmi izlerken sokaktaki insanın hiçbir şeyden haberdar olmadığını görüyorsunuz.

Son söz yine Ric O’Barry’nin: Bu sektörü Flipper yarattı. İnsanlar bu dünya sevimlisi yaratıkları öpmeyi, onlara dokunmayı, onlarla yüzmeyi, onları ölesiye sevmeyi istediler. Ama bu bir yunus için esaret demekti. Bugün Taiji’de her yıl 23 bin yunus acımasızca katlediliyor. İnsanlar yunusları sevebilsin diye... İsteseydim Karayipler’de kendime ait bir havuz işletir ve yılda 2-3 milyon dolar kazanırdım, diğerleri gibi... Ama bu acımasızlık dayanılır gibi değil. Artık dünyanın pek çok bölgesinde avlayacak yunus kalmadı. Aynı şey dünyadaki en büyük yunus tedarikçisi Japonya Taiji’de de yaşanacak. Zaten bilim adamlarına göre böyle giderse önümüzdeki 40 yıl içinde balık nesli tükenecek...

Ric O’Barry’nin söyledikleri gerçek olursa insanoğlunun ‘ölesiye sevmek istediği’ bu zeki hayvanı öldürmesi neticesinde yunus, çocuklarımıza sadece Flipper dizisinin eskimiş kayıtlarından izletip anlatacağımız bir sevimli yaratık olarak tarihin tozlu sayfalarına gömülecek...

3

Haberin Devamı