Yanlıştan erken dönüldü

Danıştay’ın SBS’ye hazırlanan 7’inci sınıflarla ilgili kararı oldu. Konuyu bilmeyenlere baştan bir hatırlatma yapalım. 2008 yılından bu yana 6,7 ve 8’inci sınıflarda uygulanan Seviye Belirleme Sınavı, öğrenci, veli ve eğitimcilerden gelen yakınmalar dikkate alınarak tek sınava indirildi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, haziran ayında, 6, 7 ve 8’inci sınıf sonunda uygulanmakta olan SBS’nin sadece 8’inci sınıfın sonunda uygulanmasına karar verdiklerini, bu karara ek olarak 6’ncı sınıflarda tamamen 7’nci sınıflarda ise bir önceki yıl sınava girdikleri için o yıl da sınava girilmesi yönünde karar aldıklarını açıkladı.

[[HAFTAYA]]

Ancak avukat olan bir öğrenci velisi, Bakanlığın, sınavın kademeli olarak kaldırılmasına karar verme gerekçelerini incelediğini belirterek “Bu yıl 7’nci sınıfların gireceği sınavın da iptal edilmesi gerekiyor. Aksi halde eşitsizlik olacak” diyerek Danıştay’a başvurdu. Danıştay, velinin kararın yanlış olduğunu iddia ederek yaptığı itirazı kabul etti ve geçen ay 7’nci sınıfların gireceği SBS hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Danıştay’ın verdiği bu karar, yılın başından itibaren sınavlara hazırlanan, dershaneye giden öğrenci ve velilerini şaşırttı. Öğrencilerin birçoğu, ‘sınav kalktı’ diyerek hazırlıklarını yarıda bıraktı. Hatta Danıştay’ın verdiği kararın kesinleşmesi halinde puanların nasıl hesaplanacağı da tartışma konusu oldu. O dönem hepimizin beklentisi konu daha fazla sürüncemede bırakılmadan Bakanlığın hızla adım atması gerektiği yönündeydi.

Bakanlık itirazını Danıştay Dava Daireleri Kurulu’na yaptı. Danıştay, SBS’de daha önce aldığı yürütmeyi durdurma kararını devam eden süreci kesmemek için değiştirdi ve bu yıl SBS’nin 7’nci sınıflarda yapılmasına karar verdi.

Sınavlar sadece bu ülkenin bir gerçeği değil. Ülkeler, sınavlarla öğrenci yerleştiriyor. Bugün ve önümüzdeki dönem tartışmamız gereken konu, sınav sayısı değil, doğru ölçebileceğimiz ve değerlendirebileceğimiz içerikte sınavlar yapabilmektir. Danıştay’ın son kararı, sınavların kaldırıldığını düşünerek ara veren öğrencilerin moralini bozdu. Oysa öğrenciler, öğrenme sürecinde bu tür kararlar doğrultusunda hareket etmek yerine çalışmalarını istikrarlı şekilde sürdürmeli. Bakanlığın da bu gibi değişimleri uzun vadede yapması en doğru olandır. Yanlıştan kısa sürede dönülmesi herkesin yararına olmuştur.