Yanlıştır, ayıptır

Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen bir rapor FETÖ’nün akademik yapılanması hakkında bilgiler veriyor.

FETÖ’nün kapatılan 17 üniversitesinde toplam 65 bin öğrenci bulunuyordu. 1060 özel okuldan 2.1 milyar TL, dershanelerden 8 milyar TL kazanan FETÖ, üniversitelerden de yıllık 1 milyar TL kazanç elde ediyordu.

FETÖ 2002-2013 yılları arasında üniversitelerde yüksek lisans, doktora ve ALES dahil olmak üzere çaldığı sorularla tam 8 bin 500 akademisyen yetiştirdi. Nasıl yargı, polis, ordu, bürokrasi medya alanında temizleniyorsa FETÖ’nün bu konudaki faaliyetleriyle de mücadele şart.

At izi it izi...

Ancak son çıkan Kanun Hükmünde Kararname tam “at izini it izine karıştırdı”. Öyle bir KHK çıkartıldı ki, itiraz etmeyen kalmadı. Hükümetin her attığı adımı destekleyen sendikalar bile isyan ediyor. Yıllarca hak ihlalleri konusunda çalışmalarıyla tanınan Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu üniversiteden ihraç edildi.

Yine sanatseverlerin çok yakından tanıdığı orkestra şefi İbrahim Yazıcı, nöropsikoloji uzmanı Prof. Dr. Öktem Tanör de ihraç edilen isimler arasındaydı. İsmi gündeme gelmeyen nice insan var. Ayrıca “Barış bildirisi” ismi verilen bildiride imzası bulanan akademisyenler de uzaklaştırıldı.

O bildiriye katılmayabilirsiniz ama bunu üniversiteden uzaklaştırma için gerekçe olarak kullanmak hem o insanlara büyük haksızlık hem de FETÖ ile mücadeleye zarar verir.

Ama bırakın bunu yalnızca bildiriye imza atanları değil, “o bildiri ifade özgürlüğünün kullanılmasıdır” diye ikinci bildiriye imza atan akademisyenlerden eski Fazilet Partisi milletvekili olan Merve Kavakçı’nın eşi Cihangir İslam da üniversiteden uzaklaştırılanlar arasında. Kim kahraman kim hain? FETÖ ile mücadele ederken haksızlık yapılmamalı.

Bir örnek vereyim; 15 Temmuz darbe gecesi vurularak hayatını kaybeden Astsubay Ziya İlhan Dağdaş, “hain” diye namazı bile kılınmadan defnedilmişti. Sonradan darbeye direnirken FETÖ’cülerin şehit ettiği anlaşıldı ve askeri törenle şehitliğe defnedildi. Meğer o hain değil bir kahramanmış.

Şimdi de akademisyenler yaftalanıyor. Ama hayat bize hain sanılanın kahraman, kahraman sanılanın hain olduğunu da gösterdi.

Tıpkı AKP’lilerin bayıldığı Beytüşşebap Kaymakamı Kadir Güntepe’nin ByLockçu çıkması gibi.

O yüzden haksızlığa uğrayanların hakkını geri verin.

Ya da haksızlığa uğrayan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun cümleleriyle sesleneyim; “Bu yapılan yanlıştır, ayıptır. Dolayısıyla yapanlardan bu yanlıştan dönmelerini bekliyorum."