Sabanur Kıraç "Annem haklıymış" dedirten 10 anne sözü!
HABERİ PAYLAŞ

"Annem haklıymış" dedirten 10 anne sözü!

Haberin Devamı

Bir anneler günü daha geldi çattı. Böyle günlerde her eli kalem tutanın kendini yapmaktan alı koyamadığı bir şeydir, damardan girip herkesi ağlatacak bir yazı yazmak. Benimse tercihim annelerimizin bize verdiği ilişki derslerine dikkatinizi çekmek bugün.

En çok nazımızı çeken bizi en fazla düşünen ve en iyi tanıyan insanlar hep annelerimiz olacak. Dünyada hiçbir şey ve hiç kimse onların yerine tutamayacak. Bize verdikleri öğütler, yaptıkları eleştiriler ve gösterdikleri yollar her zaman en değerli hazinemiz olacak. Bazen bu kadar çok haklı olmaları insanın sinirini bozsa da iyi ki varlar ve iyi ki haklılar!


1- Nereye koyduysan ordadır

Ne zaman bir şeyini kaybetsen daha aramadan annene sorardın. Çünkü neyin nerede olduğunu en iyi o bilirdi. Tabii bu yine de alacağın cevabı değiştirmezdi, aradığın şey nereye koyduysan ordaydı! Annen belki bunu söylerken çoraplarından, o çok sevdiğin kırmızı kazağından ya da daha dün çıkardığın ayakkabılardan bahsediyordu ama sen farkında olmasan da bir yandan da sana hayatının en büyük dersini veriyordu. Bu hayatta sadece kıyafetlerini değil, insanları da nereye koyarsan orada bulursun hep. Birine haddinden fazla değer verir, kafana çıkartırsan sana tependen bakar. Onu dünyanın merkezine koyarsan, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanır. İnsanlar senin onlara verdiğin değerle hayatındaki yerlerini belirlerler. Annen yine haklı. İnsanlar nereye koyduysan oradalar. Sevdiklerine ona göre davran ki onları da aradığın yerde bulabilesin...

2- Çok gezen tavuk ayağıyla bok getirir

Üst üste dışarı çıktığın, bir türlü yerinde duramadığın, çok gezmenin çok eğlenmek ya da çok popülerlik olduğunu sandığın zamanları düşün. Hangisinin sonu iyi bitti? Annen çocukken sana fazla gezdiğinde boşuna kızmıyordu. Çok gezdiğin zaman başını çok belaya sokacağını biliyordu. Ya derslerini aksatacağından ya da yanlış insanlarla karşılaşacağından belki biraz da adının çıkacağından korkuyordu. Haklıydı da. Sen çok gezdikçe, ortamlarda çok göründükçe değerini kaybedecek, hayatının akışını bozacaksın.



3- Eşek adam, her zaman eşektir

Annen sana insanların değişmeyeceğini daha ilk günden öğretmeye çalıştı aslında. Sen ne kadar istesen de ne kadar uğraşsan da karşındaki insanı değiştiremezsin. İlişkinin başında karşılaştığın insan neyse sonunda da o olacaktır. O yüzden boşuna ümit besleme. Boşuna vakit kaybetme. Çünkü annen bu konuda da haklıydı, eşek adam her zaman eşek olarak kalacaktı...



4- Her işte bir hayır vardır

Öldün sandın, bittin zannettin, o andan, o ilişkiden, o hatadan sonra hayat yok diye düşündün. Ümitsizliğin en dibine vurduğun anlarda annen hep “Gün doğmadan neler doğar” veya “Zaman her şeyi ilacı” ya da “Her işte bir hayır vardır”dedi. Ve yine haklıydı. Senin geçmeyecek, bitmeyecek dediğin her acı zamanla iyileşti. Kimi yerini daha iyisine bıraktı kimi hiç olmamış gibi unutuldu. Annen haklıydı. Bazen sadece sabretmek gerekti... Üzüntünün ya da göz yaşlarının arasında anlam veremediğin “Hayırlısı” cümlesi aslında belki de annenin en haklı olduğu konuydu. Sen de büyüdükçe bunu anladın aslında. Bittiği için kendini paraladığın ilişkinin ya da seni bırakıp başkasına giden sevgilinin aslında senin için hayırlı olmadığını üzerinden yeterince zaman geçtikten sonra gördün hep. Annen seni avutmak için söylememişti o sözleri, sonuna kadar haklıydı: Hayırlısıysa olsundu...



5- Gerçekten istersen başaramayacağın hiçbir şey yok

Annenin sana gaz vermek için söylediğini sanmıştın bu sözü değil mi? Her anne çocuğuna söyler, sana özel değil diye düşünmüştün. Çünkü sen kendine güvenmesen de inanmasan da annen hep sana inanmıştı değil mi? Belki onun verdiği bu destek sayesinde belki de gerçekten istediğin ve çalıştığın için pek çok konuda başarılı oldun bu hayatta. Çünkü annen haklıydı. Sen istedikten ve onun için çalıştıktan sonra kimse senin önünde duramazdı...



6- Eşek hoşaftan ne anlar

Terk edildiğinde, başkalarını seni küçümseyip, beğenmiyor diye kendine olan güvenini kaybettiğinde, annen seni kollarına alıp ne kadar özel, güzel ve önemli olduğunu anlattı. Senin değerini bilmeyenlerin kendilerinin kaybedeceğini söyledi. Sen ısrar ettikçe de “Eşek hoşaftan ne anlar” dedi. Kuzguna yavrusu anka göründüğünden değildi bu sözler. Sen gerçekten değerli olduğun içindi. Senin değerini bilmeyen kendi kaybettiği içindi. Onun eşekliğindendi... Hâlâ da öyle!



7- Lafla peynir gemisi dönmez

Annen senden ne zaman bir iş istese çenenle karşılık verdiğin, tutamayacağın vaatlerde, sözlerde bulunduğun için duyardın bu sözü ondan. Konuşmanı değil yapmanı isterdi annen. Bir gün karşına çıkan ve sana sürekli sözler verip hiç yerine getirmeyen bir sevgilin olduğunda bu sözün doğruluğunu anlaman içindi tüm bunlar! Gözünü açman ve sana vaatlerde bulunup hiç gerçekleştirmeyen o kişiye “Annem haklıymış, lafla peynir gemisi dönmüyormuş” demen ve sana verdiği sözleri tutan birini bulmak için yoluna devam etmen içindi...



8- Kılavuzu karga olanın burnu boktan ayrılmaz

Annen her zaman sana doğru arkadaşlıklar kurman için telkinde bulundu. Tehlikeli insanlardan uzaklaştırmaya çalıştı seni. Çünkü yine haklıydı annen. Gerçekten de kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmıyordu. Kötü arkadaşlar, kötü sevgililer ve kötü çevre seni hep daha kötüye sürüklüyordu. Hâlâ da öyle!



9- Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir

Anne sana ne zaman “Bu iş yürümez” ya da “Sen bu kişiyle yapamazsın” dese, ayrılman ya da kendine dikkat etmen için tavsiyelerde bulunsa burun kıvırdın. “Saçmalama anne” dedin “Biz birbirimizi çok seviyoruz” dedin. Ama annen her seferinde haklı çıktı. Her seferinde o ilişki hüsranla sonuçlandı. O noktadan sonra annen sana “Ben demiştim” dese ne fark ederdi demese ne fark ederdi. O perşembenin gelişini çarşambadan görmüştü. Çünkü bu dünyada seni en iyi tanıyan insanlardan biri oydu. Hatta senin kendini tanıdığını zannettiğinden bile çok tanıyordu seni. Bu yüzden de hep haklı çıkıyordu. O nedenle bir dahaki sefere annene çemkirmeden önce bir dur ve olaylar ile insanlara onun baktığı yerden bakmaya çalış.



10- Kalkacağın yere oturma

Annen ne zaman tamamlayamayacağın bir işe girişsen herkesten önce fark ederdi değil mi? Heves edip dünya para verdirerek aldırdığın gitardan bir ay sonra sıkılacağını da bilirdi, hazır olmadığın bir ilişkiye başladığın zamanı da. Sana gerçekten sevmediğin kişilere ümit vermemeni, onların kalbini kırmamanı da söylerdi. Sonunu getiremeyeceğin işlere başlamamanı da. “Yok anne ya, bu sefer farklı” derdin hep ama annen yine de haklı çıkardı değil mi? Unutma annem haklıymış demek değil sorun, önemli olan annenin haklı olduğu konulardan ders almak ver bir gün aynı dersleri kendi çocuğuna aktarmak...

10

Sıradaki haber yükleniyor...
holder