Giriş
Aşık olmanın bir mevsimi olsaydı eminim o mevsim tam da şu an olurdu. Etraftaki herkesin içi kıpır kıpır. Bu yaz için beklentiler tavan yapmış durumda. İlk bakışta karşımızda aşık olmaya hazır bir ordu var gibi dursa da aslında herkes aşık olmaktan biraz korkuyor. Kimi aşkın gerçekten ne olduğunu bilmediği için (öyle düşününce hangimiz biliyoruz ki aslında) kimiyse daha önce kalbi kırıldığı için kendini aşkın kollarına bırakamıyor. Sırf bu yüzden şu anda internette, bloglarda ve hatta kitap raflarında “Neden aşık olmamalısınız” konulu milyonlarca yazı ve kitap var. Ama siz onlara bakmayın! Çünkü aşk dünyanın en güzel duygusu! Tüm risklerine rağmen atılması gereken en önemli adım. İşte size aşktan korkmamanız için 6 önemli sebep!
Çünkü aşk insana kendini tanımayı öğretir
Gerçekten aşık olana kadar kendinizi tanıdığınızı iddia etmeyin. Çünkü aşk insana “Asla yapmam, yapamam” dediği şeyleri yaptırır. Aşk, insana sınırlarını zorlatır. Ve öyle bir duygudur ki aşk her konuda potansiyelinizi anlamanızı sağlar. Ne kadar sevebilir, ne kadar fedakar olabilir, ne kadar acı çekip ne kadar mutlu olabilirsiniz? Hepsinin limitleri aşkın kitabında saklıdır. Ve insan limitlerini bilmeden kendini bilemez!
Çünkü aşk insanı büyütür
Yaşı kaç olursa olsun, gerçek aşk acısı çekmeyen bir insan hala çocuk, hala naiftir bu hayatta. Çünkü her ne kadar soyut bir kavram olsa da hayatta çok az şey insanın canını aşk acısı kadar yakabilir. Aşk acısı çekmek için illa da terk edilmiş olmak gerekmez. Her aşık her an elindekini kaybedebileceğinden korktuğu için biraz acı doludur. Bu acı da onları güçlendirir ve hayata karşı büyütür. Aşk, en acımasız ve en tatlı hayat hocasıdır.
Çünkü bir tek aşk iki kişiden bir bütün çıkarabilir
Gerçek aşkın kelime anlamında var “bir olmak!” Aşık olacak doğru insanı bulduğunuzda ve yaşadığınız aşk karşılıklı olduğunda artık hiçbir konuda yalnız değilsinizdir. Aşık olduğunuz kişiyi her an aklınızda ve kalbinizde taşırsınız. Her kararı onu da düşünerek alırsınız. Ve bir bakarsınız o siz, siz o olmuşsunuz. Artık ikiniz bir bütünsünüz. Ve dünyada bir insanın diğer yarısını bulması kadar büyülü bir şey olmadığına göre aşık olmaya fazlasıyla değer.
Çünkü başka hiçbir şey insana kendini bu kadar iyi hissettiremez
Aşıkken daha güzeldir insan. Daha mutlu, daha genç, daha enerjik. 80 yaşındaki dedeyi bile ayaklarının üzerine diken, en çirkin kadını bile güzelleştiren bir duygudur aşk. Ve hayatta hiçbir duygu onun kadar iyi hissettiremez insana. En doğal botoks, en gizli yaşam iksiridir. Sırf o hissi yaşamak için bile insan kendini aşkın kollarına bırakabilmelidir.
Çünkü hepimiz peri masallarıyla büyüdük
Tünelin sonunda ışık olduğuna inanmak genlerimizde var. Hepimiz “Onlar ermiş muradına” cümlesiyle biten masalların çocuklarıyız. Herkes için doğru bir kişinin var olduğuna ve onu bulacağımıza inanmak istiyoruz. Hepimiz beyaz atlı bir prens veya dünya güzeli bir prenses bulacağımızı sanıyor ve onları arıyoruz. Bu nedenle de karşımıza çıkan herkese o muameleyi yapıyoruz. Kendi masalımızın sonundaki mutluluk ihtimali için aşık olmaya değmez mi?
Çünkü aşk hayatın anlamıdır
İster bir annenin çocuğuna duyduğu aşk olsun söz konusu, isterse de bir çiçeğin suya olan muhtaçlığı... Aşk hayatın anlamıdır. Her şeyi daha anlamlı kılandır. Aşk renkleri daha parlak, gökyüzünü daha mavi, yemekleri daha tatlı yapandır. Bir şeye veya kimseye gerçek aşkla yaklaşınca anlar insan onun güzelliğini. Ve aslında her şeyin temelinde aşk vardır. Sonuç olarak da aşksız geçen bir hayat boşa geçmiştir.
