Derya Özel Bilinçaltı mesajları ve duygu sömürüsü
HABERİ PAYLAŞ

Bilinçaltı mesajları ve duygu sömürüsü

Geçen gün bir blog yazısına takıldım. Takılmakla kalmayıp ciddi paranoyaya kapıldım. Çocuklarımıza izlettiğimiz çizgi filmlerin içeriğini ne kadar takip ediyoruz acaba? Hangilerinde nasıl subliminal mesajlar (bilinçaltı mesajı) gizli biliyor muyuz? Bunların bizim gözümüzden kaçması son derece normal çünkü bilinçaltı mesajı denen şey, filmdeki görüntülerin içine serpiştirilmiş ve sadece 1 saniye kadar görülen, izlerken göremeyeceğimiz ama bilinçaltına kaydolan görüntüler.

Genelde bu tip mesajlar içeren çizgi filmlerin Walt Disney ya da Nickelodeon’dan çıktığını görüyorum blogda. Bu durumda, çocuklarıma izleteceğim her çizgi filmi, evde yavaşlatılmış şekilde saniye saniye izleyip incelemem mi gerekecek? Paranoyaya kapılıyorum her anne gibi. Kesin çözüm, olabildiğince az ve seçerek televizyon izletmek. Şahane hikaye kitapları var televizyon yerine.

Haberin Devamı

İster ciddi bir araştırma yazısı deyin, isterseniz tamamen komplo teorisi, sonuçta hepimizin kulağına gelmiş şehir efsanesi kıvamındaki hikayelerdir bunlar. En başından beri, çocukların televizyonla ya da tablet bilgisayarlarla oyalanmalarına karşı oldum. Televizyon, çocukları uyuşturur. İster subliminal mesaj olsun içinde, ister olmasın, hepsinin hipnotik bir durumu vardır. Çocuğunuzun uykusu geldi sanarsınız televizyon karşısında, halbuki tamamen uyuşmuştur. Yatağa götürseniz cin gibi oluverir. Uyutmadan en az 2 saat önce televizyon izletmeyin der uyku koçları. Boşuna değil bunu demeleri.

VİCDANIMIZA HÜKMEDEMEZSİNİZ!

Sadece çizgi filmlerden bahsetmeyelim madem konu açıldı. Henüz bu yazıyı yazarken televizyonda ‘kamu spotu’ adı altında yayınlanan, Suriyeli bir çocuğun ‘ölmek istemiyorum’ deyişi de bana göre yukarıda bahsettiğim mesajlar kadar korkunç. İnsanların bam teline basarken, asıl vicdanı kendilerinde aramalılar. Bu kadar çocuk neden vatanlarından kopup buralarda sefillik içinde yaşıyor? Bunun sorumlusu çocuğunu beslemeye çalışan bir anne mi? (Kamu spotunda aynen böyle bir görüntü vardı sinirlerimi zıplatan) Kadın, kendi çocuğuna yemek yedirirken, ekranın yanında sefillik içinde Suriyeli çocuk anneyi dürter ve ‘ölmek istemiyorum’ der. Tüm duvar afişlerinde gördüğüm zavallı küçük çocukları ‘sana ihtiyacım var’ başlığıyla kullanmak da neyin nesi? Bunlar kamu spotu değil, duygu sömürüsüdür. Kimsenin, benim vicdanıma hükmetmesine izin veremem sevgili okur.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder