Tuğçe Erçetin Bir Gün "Öteki" Değilsin, O Gün Gökkuşağı Renkleri Her Yerde
HABERİ PAYLAŞ

Bir Gün "Öteki" Değilsin, O Gün Gökkuşağı Renkleri Her Yerde

Yeterince kalıplaşmış birçok şey, tüm bu kalıplara daha fazla insanı sığdırmaya çalışmak ise karanlıktan başka bir şey değil. O kalıplaşmış kutunun karanlığını arttırıp başkalarına kabus yaratmak yani.

İnsanlar istediğini sevebilmeli, istediği dilde konuşabilmeli, istediği zaman sokakta birinin elini tutup öpebilmeli, istediğinde dans edip kahkaha atmalı, istediği arkadaşı seçebilmeli, istediği kişi olabilmeli.

Çünkü her biri kişilerin kendi seçimlerine bağlı ve sonuçları da kişilerin seçimlerinden kaynaklı. Her zaman iyi veya kötü sonuçlar elde edemeyebiliriz; ama hepsinin bize hayatta bir katkısı ve anlamı olur.

Haberin Devamı

Bazen ise seçimlerden çok öte, var olabilme özgürlüğüne ihtiyaç duyulur, en basiti gibi duran ama bazen en zoru. Yani sen, ben ve biz özgür oldukça yaşamak nedir bilir ve özgür oldukça hayatımızı şekillendirebiliriz.

Kalbimiz, ruhumuz ve aklımız özgür olmadıkça yeni kalıplarla karanlığı üstümüze örteriz. Tabii biz özgür olmak istedikçe, bize "olamazsın" denilebilir veya kendimiz olmak istesek de "hasta" kabul edilebiliriz...

İşte arkadaşım Yelda 28 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen "Onur Yürüyüşü'nün" önemini bana bu sohbetten yola çıkarak anlattı. En son "kendin olmak, var olabilmek" dediğimizde... Sadece kendi yönelimini veya nasıl yaşamak istediğini göstermek için değil, aynı zamanda "insan" gibi yaşamak istediklerinde kaybedilen, taciz edilen, işkence gören ve öldürülen birçok kişi için de bir farkındalık kazandırılması gerektiğine inandığı için bu yürüyüşün olması gerektiğini söyledi.

Eşcinsel olması sebebiyle ailesi tarafından reddedilen, iş verilmeyen, aşağılanan, fiziksel şiddet gören, sokaklarda laf yemeden yürüyemeyen birçok kişinin özgür olmasını istediği için hep o yürüyüşte yer alıyor Yelda. Hatta yukarıda dediğim gibi seçimlerden ziyade var olabilmek ve bunu kabul ettirmek için. Gökkuşağı renkleriyle, danslarıyla, renkli kıyafetleriyle sokakta olmanın ötesinde birçok şey var.

Yelda o karanlıktan sıyrılıp, çoğunluğun yaşadığı gibi ötekileştirilmeden ve "hastalıklı" olarak görülmektense sadece "insan" gibi yaşamak istiyor. Ne kadar basit ve doğal bir istek. Fakat inancına uygun görmeyen, kendi yaşam tarzına farklı olarak gören, kendi değerlerine zarar kabul eden zihniyet Yelda ve eşcinsel çoğu kişiye bu doğal hakkı çok görebiliyor ne yazık ki. Halbuki bizim ne haddimize birilerini daha çok insan yapıp, kimini daha az insan yapmak.

Haberin Devamı

Sanki 1 gün özgür olabiliriz gibi... "Öteki" değil de herkes gibi

Her yıl yürüyüşe giden Yelda'ya bu yıl onun için bir fark olup olmadığını sordum, orada olmasının nedenlerinin aynı ve orada olabilmenin korkusu da aynı onun için. Tek bir fark ramazana denk gelmesi, muhafazakar kesimin Ramazanda buna nasıl tepki göstereceğinden emin değildi ve şöyle dedi: "Kıyafetlerimize yolda 'cık cık' yapılmasına alışığız, biz başımıza gelebilecek her kötülüğe ve zararlı hareketlere de alışığız.

Ama onur yürüyüşünde biz ve bize destek veren birçok kişi ile bir gün de olsa daha rahatız. Sanki 365 gün içinde bir güncük bize özgür olabilme hakkı verilmiş gibi. "Öteki" değil de herkes gibi. Düşünsene, başkalarından özgür olabilmek için izin alma gibi bir ihtiyaç. Kendin gibi davranabilmek, kendin gibi yürümek, kendin gibi konuşabilmek için.

Haberin Devamı

Herkesin sevdiği renk içinde değil de kendi sevdiğin renklerin de içinde olabilmek için. Sevimli görünmeye çalışmak da değil aslında bunun eğlenceli geçme nedeni, var olduğumuzu bilsin herkes yeter. Bir başkasının yaşam tarzına veya inancına saygısızlık olamaz benim varlığım; ama yine de Ramazan olması beni korkutmadı değil.

Çok fazla baskı bu baksana, ben başkasının değerlerini dert ediyorum, saygısızlık yapmıyorum diye ikna etmeye çalışıyorum. Ama başkasının umurunda değil, ötekiyim ben çünkü." Onur yürüyüşü hep çok renkli, sokaklar sanki daha neşeli. Onur yürüyüşünü bu kadar renkli yapan ise besledikleri. Özgür olabilmek, başkalarıyla eşit hissetmek, farklılıklarla yaşayabilmeyi kabul etmek/ettirmek... İnsan gibi yaşayabilmek. Sokaklarda "varım" diyebilmek, senden, benden ve bizden bir şeyler katabilmek.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder