Derya Özel Biraz ruhumuzu dinlendirelim
HABERİ PAYLAŞ

Biraz ruhumuzu dinlendirelim

Haberin Devamı

Bazen 1 günlüğüne bile olsa, bulunduğunuz yerden uzaklaşmak çok iyi gelir ruhunuza. Yazılarımı takip edenler bilirler, ara sıra kız arkadaşlarımla ‘uyku tatili’ adını verdiğimiz kısa kaçamaklar yaparız. Amacımız tamamen yorulan bedenimizi ve ruhumuzu dinlendirmektir. Hiçbir şey yapmadan sadece kitap ve müziğin bize eşlik ettiği dinlenmekten ibaret tatillerdir bunlar.

Bir kaç ay önce yine böyle bir kaçamak yaptım sevgili ablalarımla. Konya’nın eşsiz mistik havasında, tam anlamıyla ruhumu dinlendirmiştim. Geçtiğimiz hafta da, en son çocukken gittiğim Kapadokya’ya düştü yolum. O çocuk aklımda kalan büyülü diyar, beni yetişkinliğimde daha bir etkiledi sevgili okur. Doğanın mucizeleriyle insan elinden çıkan şahane bir açık hava sergisi izliyor insan orada. Yazı yazmaktan uzak biri bile, şair çıkar Kapadokya’dan.



Hemen hemen her köyde, kayalara oyulmuş evlerde yaşayanlar var. Yöre halkı o kadar bilinçli ki, mirasçısı olduğu bu güzelliğe sahip çıkıyor. Nice mimarların, eski evleri restore ederken kendilerinden yardım aldığını öğreniyorum. Hepsi birer taş ustası olmuş köylülerin. Bir önceki kültürlerin mirasına hep saygı duymuşlar. Huzur veren müthiş bir sessizlik hakim. Sadece yörenin meşhur güvercinlerini duyuyorsunuz sessizliğin içinde.

Taş evlerde mistik atmosfer


Uçhisar’da Taş Konaklar’da kalıyoruz. Duvarlara sıva bile yapılmamış kendi doğallığını bozmamak adına. Dışarıda kar yağıyor ve şöminemizden gelen odunların çıtırtılarını duyuyoruz. Ateşi seyretmek bir nevi meditasyon gibi. Beni rahatsız eden ne kadar olumsuz düşünce varsa, ateşe attım ben o gün orada. Öyle büyülü bir yer ki, kötü düşünceler gelmiyor bile aklınıza. Saf bir hayranlık duyuyorsunuz doğaya ve iyiliğe hizmet edenlere.
Çoğu atıl durumda olan eski taş evleri alarak, orijinaline uygun restore ettirmiş sevgili Tolga Akarcalı. Annesinin bir hayali üzerine başlamış bütün bu macera. Yazlık ev yerine, bu köyde bir evde yaşamak istemiş annesi, derken bir ev hayali koca bir butik otele dönüşmüş. Bu yüzden kendinizi bir şekilde ev ortamında hissediyorsunuz burada.




Eve dönerken tazelenmiş, hafiflemiş olduğumu hissettim. Kızlarımı bağrıma bastım, kokladım doya doya. Bendeki rahatlama onlara da yansımıştı. Biliyorum ki, üzerimdeki tortulardan ne zaman kurtulsam, çocuklarımla olan iletişimim daha iyi oluyor. Hem kendimi törpülüyorum uzaklaşarak, hem de onların bana ‘bağımlı’ çocuklar olmalarını engelliyorum. Aramızdaki bağlılık kuvvetleniyor aslında. Bütün bu seyahat hikayelerini de işte bu yüzden yazıyorum. 1-2 gün çocuklardan uzaklaşarak, hem onlara hem de kendime iyi ediyorum. Ruhu ve bedeni dinlenmiş bir anneden daha eğlenceli kim olabilir ki bir çocuk için?



Sıradaki haber yükleniyor...
holder