Özsel Tortop Çapkınım hovardayım, Facebook'a göre Van'dayım!
HABERİ PAYLAŞ

Çapkınım hovardayım, Facebook'a göre Van'dayım!

Haberin Devamı

Çapkınlık yapmak zekâ gerektirir, öyle her yiğidin harcı değildir…

Yiyen var, yemeyen var!

Teknolojinin günden güne gelişmesi, çapkınlığa her daim teşne erkeklere yeni sosyal alanlar yaratsa da, bir yandan da yakalanma riskini artırıp işlerine taş koyuyor…

Ama yurdumun, beyninin her noktasından zekâ fışkıran erkekleri, teknolojinin önüne koyduğu barikatları aşmakta zorlanır mı hiç?

Duyduğum son yöntem mesela…

Neredeyse şeytanın bile aklına gelmez dedirtecek türden…

Tabii yersen!

Hani facebook ve twitter’ın kiminle, nerede olduğunuzu bildiren bir uygulaması var ya; işte o…

Efendim bu uygulamanın şimdilerde çapkınlar âleminde sık başvurulan bir yöntem olduğu konuşuluyor…

Nasıl mı?

Başrol oyuncusundan bizzat dinlediğim hikâyeyi anlatayım en iyisi…

“Baştan söyleyeyim, anlatıyorsun ama biliyorsun rahat durmam yazarım” dedim, kabul etti... Benden günah gitti…

Zaten maksat hemcinslerimin gözü açılsın…

Velhasıl sadede geleyim…

Bizim Bay Çapkın birkaç günlüğüne kaçamak yapmak ister…

Amma velâkin gün içinde zırt pırt arayan, aldığı nefesi bile sorgulayan sevgilisi malum büyük derttir…

Düşünür taşınır, birkaç günlüğüne görev (!) nedeniyle ortadan yok olmaya karar verir.

Ve sevgilisine şöyle der: Hayatım, iş için birkaç günlüğüne deprem bölgesine gidiyorum…

Yalanı söyler ama kafası çalışan bir çapkın, eşeğini daima sağlam kazığa bağlamalıdır.

Van’a ayak basması gereken gün ve saatte soluğu facebook’ta alır…

Nerede olduğunu işaretlemek için “Yerini bildir” tuşuna basar, ardından da “Yer ara”ya.. Ve çıkan boşluğa “Van-Erciş” yazıp kaydeder, paylaşır…

Ruhen ve bedenen İstanbul’da cirit atan ‘Bay Çapkın’ımız, facebook’a göre artık binlerce kilometre uzaktadır…

Halbuki sevgilisini çok uzaklarda zanneden güzel hemcinsim Van-Erciş’in üstünü tıklamayı akıl etse, Google Maps’te İstanbul’un güzide bir semtiyle karşılaşacak haberi yok…

“İyi de” dedim, “Büyük bir risk bu… Kız arkadaşın haritaya baksa yandın”…

Gevrek gevrek güldü… “Herkes sen mi, hangi kadının aklına gelir haritaya bakmak?”

Sahi kimsenin aklına o haritayı tıklamak gelmez mi?

Bir ben mi şüpheciyim, her gördüğüme inanmaz sorgularım?…

Yoksa benimki genlerime kadar işleyen tipik gazetecilik şüphesi mi?…

Dur dedim, en iyisi deneyeyim…

Facebook’a girip kendimi New York’ta işaretledim…

Ruhen ve bedenen İstanbul’da sıcacık evimde, kırmızı polar pijamalarımla bu yazıyı yazıyorum ama beni facebook’ta gören New York 5. Cadde’de o mağaza senin bu mağaza benim yeşil dolarları saçıyorum zanneder…

Zanneder, zannetmez, yok canım kim inanır ki diye satırlarıma son vermeye hazırlanırken ipad’imin ışığı yandı…

Bir mesaj…

Hayır, olamaz!…

Bir arkadaşım New York’ta olmamı beğenmiş!… Üstelik bir de yorum yazmış…

Şaka gibi…

“Benim için de gez, Soho’da Cafe Habanas’ta beni hatırla…Fig and Olives’te benim için de yemek ye” diyor…

Kim mi?

Çok zeki, çok başarılı bir gazeteci arkadaşım…

Tamam tamam, cinsiyetini de söylüyorum...

Kadın!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder