Selin Çakar Dizi süreleri kısalmadıkça bakışmalar uzayacak
HABERİ PAYLAŞ

Dizi süreleri kısalmadıkça bakışmalar uzayacak

Ekrandaki en az bir diziyi düzenli takip eden hemen her seyirci dizi sürelerinin uzunluğundan şikayetçi ve çok da haklılar. Üstelik dizi sürelerinin ‘gereksiz’ uzunluğu sadece seyircileri sıkmakla kalmayıp yapımların ömrünü de kısaltıyor. Akşam saat 20:00’de başlayan bir dizinin bitmesi neredeyse gece yarısını buluyor. Yani seyirciye diyorsunuz ki gününüzün ‘4’ saatini bir diziye ayırın. Yazılan hikayeye de diyorsunuz ki; bir dizi için ne kadar emek verildiği önemli değil, kanal kazançlı çıksın yeter.

Hal böyle olunca da sezonun başlamasıyla yayına giren yeni dizilerin neredeyse yarısı sezon sonunu göremeden ekrana veda ediyor. Özellikle romantik-komedi tarzında çekilen diziler –en yüksek reytingleri alanlar da dahil- tekrara düşüp seyirci kaybediyorlar.

Birileri bu gidişata dur demediği sürece seyirciler her bölümü ‘120’ dakika çekilen dizilerde tek bir cümle kurulmayan ve iç bayıltan uzun bakışmaları, hikayedeki baş karakterlerin yılan hikayesine dönen ayrılıp barışmalarını dayanabildikleri yere kadar izlemeye, yaratıcılığının en üst noktasında olan senaristler dahi tekrara düşmeye mahkumlar.

Etkisiz eleman: magazin
Magazin haberlerinin dizilere bir faydası olsaydı bazı yapımların izlenme oranlarının rekor kırması gerekirdi. Bir proje öncesinde ya da yayınlandığı süreçte oyuncularının sürekli magazin haberleriyle gündeme gelmeleri bir seyirci olarak bende sadece sıkılmışlık hissi yaratıyor ki bu durumun somut örneklerine birçok kez şahit olduk.

Elinizde sağlam bir hikaye, karaktere ruhunu katan oyuncular ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir ekip yoksa projenin içinde yer alan oyuncuların magazin haberlerine umut bağlamak boş bir beklentiden öteye gidemez.

Kösem Sultan karmaşası
Kösem Sultan daha yayın hayatına başlamadan en çok konuşulan işlerden biri olmayı başardı. Oyuncu kadrosuyla, bütçesiyle ve yayınlanan iddialı tanıtımıyla hakkında hemen her gün bir haber okuduğumuz dizi en çok da Beren Saat’in kadroya dahil olup olmayacağı ile konuşuldu.
Ben bu durumun bilinçli olarak muallak tutulduğunu düşünüyorum. Sonuçta bir oyuncu bir projede yer alacaksa bunun sözleşmesi bir süre önce imzalanır ve kadro netlik kazanır. Bu kadar büyük bir bütçeyle gerçekleşecek olan bir projede böyle bir belirsizliğe meydan verileceğini zannetmiyorum.

Ve bence haftanın ‘en’leri;
1. En çok ağlatanı Poyraz Karayel’de küçük Sinan’ın vurulduğu an;

Haberin Devamı




2. En romantiği Acil Aşk Aranıyor’da Nisan ve Sinan’ın yağmur altındaki sahnesiydi;

Haberin Devamı



3. En iyi şarkı Poyraz Karayel’de Ceylan Ertem’in sesinden ‘Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun’du;



4. En eğlencelisi İlişki Durumu Karışık’ta Ayşegül’ün kabusuydu;

Haberin Devamı

Sıradaki haber yükleniyor...
holder