Giriş
-Ne iş yaptıklarını bilmediğim lakin dönem dönem her kanalda gördüğümüz ünsüz ünlüleri hatırlayasım geldi bu hafta.
-Aklımızda en çok yer edenlerden biri Murat Taşdemir'di sanırım. Ekranla hiçbir alakası olmamasına rağmen o kadar çok programa çıkınca canlı yayında Banu Alkan'a tokat atmaktan dahi geri kalmadı. Kim bilir belki de istenen tam da buydu.
-Aynı taktiği Ahu Tuğba da kullanınca zihinlerimiz ve gözlerimiz Meriç Erkan'ın feci danslarıyla zehirlenmiş, o dönemde hepimiz aşktan soğumuştuk. Tabi bu iki durumda da amaç şöhreti bizim bebeklik yıllarımızda kalmış iki ismi yeniden gündeme taşımaktı.
-Acun Ilıcalı'nın başlattığı 'survivor' ve 'var mısın yok musun' furyasıyla ekran ekranla alakası olmayan onlarca yüzü ağırladı. Yarışmaların yayınlandığı dönemde özellikle sabah programlarında bu yarışmacılar konuk edildi. Nedenini hiçbir zaman anlamamakla birlikte televizyonculuğun bu olmadığını bir kez daha idrak etmiş olduk.
-Bu ve buna benzer yarışmalar 'fason' şöhretler yaratmaya devam ediyor. Özellikle de evlendirme programları... Öyle ki bu yarışmacılar 'halk beni seçti', 'fanlarım', 'hayranlarım' gibi kavramları dillerinden düşürmeyecek kadar şuurlarını yitirmiş durumdalar.
-İşin kötüsü bir süreliğine kendilerini ünlü zanneden bu isimler sadece bir kaç gün içinde unutulup gidiyorlar. Bazıları normal hayatlarına dönmeyi başarırken maalesef bazıları felaket hayatlara sürüklenebiliyorlar.
-Yaptığı abuk sabuk taleplerle evlilik programında adını duyuran Nevruz Hanım da buna bir örnek. Nevruz Hanım hakkında çıkan en son haber ise varlığımı sorgulamama sebep oldu. Çünkü kendisinin bir kanalda evlilik programı sunacağını öğrendik. Bu girişimin hangi televizyonculuk etiğine hizmet ettiğiyse tam bir muamma...
