Derya Özel Eleştirmek bizim işimiz
HABERİ PAYLAŞ

Eleştirmek bizim işimiz

Sosyal medyanın son zamanlarda en hasta olduğum insan tipi 'eleştiririm arkadaş' tipleri. Bunu yapanların yaş sınırı yok. Eğitimlisi, eğitimsizi, yaşlısı, orta yaşlısı, genci farketmiyor. İnstagram'dan ona sunulmuş bir hayat üzerinden genelleme yaparak kendini o hayata dahil etme hakkını görüyor. Takip ettiğin kişinin sürekli kurban rolleriyle depresif içerikli paylaşımlarda mı bulunmasını istersin, yoksa 'Hayat devam ediyor, sen kendine yetersin' gibi motive edici paylaşımlarını mı görmek istersin? Kendi hayatınla ilgili koyduğun her fotoğrafın seni takip edenlere sunulmuş bir hayat olduğunu karşıdaki hep unutuyor niyeyse. Yaptığım işle ilgili sosyal medyayı aktif kullanan biriyim. Bunun yanı sıra sosyal medyayı seviyorum. Takip ettiğim hesaplar da genellikle ya yakınen tanıdığım kişilerin hesapları ya da ilgilendiğim ve beni eğlendiren hesaplar.

Haberin Devamı

Sana bir şey vermeyen ya da seni mutlu etmeyen bir hesabı takip etmeme özgürlüğüne sahipsin. Fakat sürekli bir şeyleri eleştirmek için hazır asker gibi bekleyen, kendi mutsuz hayatlarının acısını başkalarından çıkarmaya çalışan ve ne olduğunu bilmeden donanımsızca eleştiren bu tipleri umarsızca silkelemek istiyorum sayın okuyucu.

Sürekli 'Dolce Vita' bir hayat yaşayan, sıklıkla seyahat eden, bakımından ödün vermeyen, dostlarıyla buluşup sosyalleşen, çocuklarıyla mutluluk pozları veren ve hep çok neşeli bir kadın imajını sana ben sunuyorum.

Pekii o seyahate ne sebeple ve ne şartlarda gittiğimi, evde yorgunluktan bitap düşmüş olsam da çocuğum 'anne' dediğinde 190 kaplan gücüne nasıl hemencecik ulaştığımı, bakımsız gezdiğim günlerin bakımlı gezdiklerimden daha fazla olduğunu, deli gibi çalışırken yorgun ve şişmiş ayaklarımı uzatmaya vaktimin kalmadığını, geceleri çocuklarımın geleceği için duyduğum kaygıyla döktüğüm göz yaşlarını, hayatta ve ayakta kalma mücadelemi, yediğim dost kazıklarını nasıl bileceksin? Bunları sana sunmamak benim tercihim. Sürekli mızmızlanan bir kadına benim bile tahammülüm yok. Üstelik bunları beğenmiyorsan takip etmemek de senin tercihin.

Haberin Devamı

Daha da fenaları var. Anne olmayan birinin anneliğimi eleştirmesi, işsiz birinin işimi eleştirmesi, hayatında hiç sosyalleşmemiş birinin çevremi eleştirmesi gibi daha uzayıp giden mutsuz hayatlarını başkalarının hayatlarına çamur atarak şenlendiren tipler var ki, ömür törpüsü. Bunların hepsine teker teker cevap vermek ya da fikirlerini değiştirmek mümkün değil. Çoğu da ilgi çekmek için yapıyor zaten. Ama bazen öyle moralsiz zamanlarıma denk geliyorlar ki çıldırıyorum. Bütün günüm, bütün enerjim bitiveriyor. Bu da bizim sosyal medyayla imtihanımız galiba. Gülü seven dikenine katlanmalı mı ya da komple sosyal medyadan kendini azad edip özgürleşmeli mi? Ben dikenleri budamak istiyorum. Diken yüzünden gülden niye vazgeçeyim? Yapıcı eleştirinin başımın üstünde yeri varken, haksızca yapılan saldırgan yorumlara delleniyorum elbette. Kim bilir belki bir gün komple sosyal medyayla vedalaşmaya karar verdiğimde, kendime bir köy evinde organik bir hayat kurarım.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder